112 hattındaki görevli ile konuşurken sakin olunmalı yada olay yerinde bulunan sakin bir kişinin 112yi araması sağlanmalıdır.
112 merkez tarafından sorulan tüm sorulara net bir şekilde cevap verilmelidir.
Kesin yer ve adres bilgileri verilirken olayın olduğu yere yakın bir caddenin veya çok bilinen bir yerin adı da verilmelidir.
Örneğin; bir cami ismi, bir kamu binası ya da özel bir kuruluş adı mutlaka verilmelidir.
Arayan kim ise adını ve aradığı telefon numarasını mutlaka vermelidir. Çünkü 112 merkez tekrar size dönmek zorunda kalabilir. Mümkünse hasta yada yaralıların isimleri de verilmelidir.
Olay hakkında mutlaka açıklayıcı bilgiler verilmelidir. Örnek: yüksekten düşme, trafik kazası.
Olay hakkında neden bilgi vermek zorundayız? Sonuçta ambulans olay yerine gelecek ve olayı görecektir. Zaman kaybı değil mi?
Ülkemiz şartlarında ambulansın olay yerine ulaşması maksimum sekiz dakikadır. Olay hakkında bilgi vereceksiniz ki, 112 merkez, ambulans olay yerine ulaşıncaya kadar size ne yapmanız gerektiğini söyleyecek. Bir yüksekten düşme vakasında yaralının omurgasında kırık olabilir. 112 merkez, size ilk yardım uygulamasını bilmiyorsan dokunma diyecektir.
Siz olayın ne olduğunu söylemez ve ambulans gelinceye kadar yüksekten düşen bir yaralıyı sırf zaman kaybı olmasın diye kaldırıp hastaneye götürürseniz, o yaralı belki de sizin yanlış bir hareketinizden ötürü ömür boyu felç kalacaktır. Bu nedenle olay tanımının çok iyi yapılması gerekmektedir.
Bizler yardım etmesini seven bir toplumuz. Bir şey bilsek de bilmesek de bir olay olduğunda hemen olayın içine atlarız. İşte hepimizin bildiği yeni yaşanmış bir olaydır Davutpaşa’daki patlama. İlk patlama oluyor, insanların hepsi patlamanın olduğu yere koşuyor. Sonra ikinci patlama ve bir sürü insanımız ölüyor. Yazık değil mi? Oysa ilk patlama olduğunda can kaybı olmamıştı.
Peki, bir olaya şahit olduğumuzda yardım etmeyelim mi?
Elbette yardım edeceğiz ama ilk yardım eğitimi aldıysak. İlk yardım uygulamasını bilmiyorsanız hasta/yaralılara dokunmayacaksınız. İlk yardımda asıl öğrenmeniz gereken konu bu aslında. Biliyorsan dokun, bilmiyorsan bırak görevliler gelsin.
Ayrıca 112yi ararken, ne kadar yaralı olduğu ve durumları hakkında da bilgi vereceğiz. Eğer herhangi bir ilk yardım uygulaması yapılmışsa nasıl bir uygulama yapıldığı anlatılmalıdır. 112 hattındaki görevli kişi gerekli olan tüm bilgileri aldığını söyleyinceye kadar telefonu kapatmamalıyız.
İlk yardımda hayat kurtarma zinciri dört halkadan oluşur. Birinci halka 112yi aramaktır. Yani olay yerinde bulunan herhangi bir kişi tarafından zincirin ilk halkası oluşturulur. İkinci halka temel yaşam desteği yani ilk yardım uygulamalarıdır. İlk yardım uygulamasını bilmeyen 112’nin gelmesini bekleyecek. Bu da ikinci halkadır. Üçüncü halka ambulans görevlileri tarafından yapılan müdahalelerdir. Son halka olan dördüncü halka ise hastane acil servislerinde yapılan müdahalelerdir.
Geçenlerde 112yi aradım, defalarca çaldı ama açmadılar. Neden böyle oluyor?
Böyle bir durumda kasıt aranmamalıdır. Her çağrı karşılayıcının telefonu kayıt altındadır. Dolayısıyla çağrı karşılayıcılar, ilk çalma sesiyle telefonuna bakmak zorundadırlar.
Çağrı yaptığınız sırada ‘saniye’ hatta ‘salise’ farkıyla sizden önce başka bir kişi 112yi aradıysa o kişinin çağrısına yanıt verilir. Sizin çağrınız diğer bir çağrı karşılayıcının telefonuna otomatik olarak aktarılır. Aktarılan çağrı karşılayıcının telefonu da meşgul ise sistem sizi diğer bir çağrı karşılayıcıya yönlendirir. Bu aktarma işlemi, müsait bir çağrı karşılayıcı olana kadar devam eder. Bu sırada siz telefonun diğer ucunda telefon çalma sesini duymaya devam edersiniz.
Bu yüzden 112 hattının gereksiz yere meşgul edilmemesi gerekir.
Yorumlar
Yorum Gönder