Ana içeriğe atla

Kayıtlar

100 Yılda 112 Acil Sağlık: Yaşasın Cumhuriyet

En son yayınlar

Defibrilatör Fonksiyon Düğmeleri

Manuel Defibrilatör Sağlık personelleri tarafından kullanılan defibrilatörlerdir. Monitördeki ritim sağlık personeli tarafından tanımlanır, yeterli seviyede enerji seçilip defibrilasyon işlemi uygulanır. 26/03/2009 tarih ve 27181 sayılı AABT ile ATT’lerin çalışma usul ve esaslarına dair tebliğe göre; defibrilasyon işlemi paramedik tarafından uygulanır. Manuel defibrilatörlerde; jelli veya metal elektrotlar bulunur. Bu elektrotlar yardımıyla hasta/yaralıya enerji verilir. Monitör özellikleri ve OED özellikleri de bulunabilir. Manuel Defibrilatörlerin Fonksiyon Düğmeleri: On/off: Cihazı açmak/kapamak için kullanılan düğmedir. Lead select: İzlenecek derivasyonu seçmek için kullanılan düğmedir. Enerji select: Hasta/yaralıya verilecek uygun enerji seviyesinin seçildiği düğmedir. Charge: Elektrotlara enerji yükleme düğmesidir. Enerji select düğmesinden uygun enerji seçildikten sonra charge (şarj) düğmesine basılır. Discharge: Elektrotlar üzerinde bulunan, şarj boşaltma düğmesidir. Yüklenen

Oksijen Maskeleri Nelerdir?

OKSİJEN MASKELERİ Oksijen maskeleri, ağız ve burnu içine alacak şekilde tasarlanmış, üzerinde küçük delikler bulunan, yumuşak kauçuk ya da şeffaf plastikten yapılmış, hasta/yaralıya oksijen verilmesini sağlayan araçlardır. Üzerinde bulunan burun klipsi ile lastiği maskenin yüze rahatça oturmasını sağlar. Maske alt kısmındaki özelliğine göre adlandırılır. Her tür maskenin alt kısmından oksijen kaynağına uzanan bir hortumu bulunur. Oksijen maskelerinin yetişkin ve pediatrik hasta/yaralılarda kullanılmak üzere değişik ebatları mevcuttur. Basit Yüz Maskesi Hastanın ağız ve burnunu içine alacak şekilde tasarlanmış, alt kısmında hortumu bulunan kauçuk ya da plastikten yapılmış maske çeşididir. Basit yüz maskesinin üzerinde nefes verme sırasında fazla gazların çıkışını sağlayan iki taraflı küçük delikler ve başa takmak için elastik bir bant ya da lastik bulunur. Yetişkin ve çocuklarda kullanılmak üzere çeşitli ebatlarda olan basit yüz maskesi ile hasta/yaralılara % 40-60 konsa

Birinci Değerlendirmede Nabız, Nabız Değerleri

Nabız; kalp atımının arterlerden hissedilmesidir.  Birinci değerlendirmede yer alan dolaşımın değerlendirilmesi; nabız kontrolüdür.  Nabız kontrolü büyük arterler yapılır ve nabız sayısına değil nabzın var olup olmadığına bakılır. Yetişkin ve çocuklarda nabız kontrolü karotis arterden veya femoral arterden yapılırken, bebek ve yenidoğanlarda nabız kontrolü brakial veya femoral arterden yapılır. Birinci değerlendirmede, nabız kontrolü (nabız var/yok) 5-10 saniye içerisinde yapılmalıdır.  Normal nabız değeri ise 1 dakika içerisindeki nabız sayıdır. Normal nabız değerleri şu şekildedir: ·          Yetişkin          : 60-100 sayı/dakika ·          Çocuk              : 80-120 sayı/dakika ·          Bebek              : 100-140 sayı/dakika ·          Yenidoğan      : 120-160 sayı/dakika Vücutta nabız alınan noktalar: ·          Karotis Arter   : Boyun bölgesinde, boynun ön kısmı ·          Femoral Arter : Kasık bölgesinde ·          Brakial Arter   : Kolun iç yüzünde ·

Video: 100 Yılda 112 Acil Sağlık

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin İlk 50 Yılında Kurulan Hastaneler ve Sağlık Merkezleri

  1. GİRİŞ             Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldıktan kısa bir süre sonra 3 Mayıs 1920’de 3 sayılı kanun ile Sağlık Bakanlığı [1] kurulur. Birçok savaştan yeni çıkmış ‘kurtulmuş’ bir milletin kuruluşunu gerçekleştirdiği dönem, bulaşıcı hastalıklar ile sağlık sisteminin düzensiz örgütlenmesinden kaynaklı bir yığın sağlık sorununun olduğu dönemdir. Meclisin açılması ile başlayan düzenlemeler, cumhuriyetin ilanından sonra hız kazanmış, sağlık alanında başlayan reformlarla kısa sürede etkin ve örgütlü bir yapının faaliyete geçmesi sağlanmıştır. Türkiye devleti kurulduğu günden itibaren günümüze kadar gelen süreçte sağlık hizmetlerinde büyük bir yol almıştır. Ülkemizde çeşitli hükümetlerde, farklı politikalarla sağlık sistemine yön veren 53 Sağlık Bakanı görev yapmıştır. Ancak bu çalışmada, ilk bakan Adnan Adıvar ile başlatılan, Refik Saydam ve Behçet Uz ile geliştirilen ve sonrasında sosyalleştirme döneminde devam eden süreçlerde uygulanan sağlık politikaların bir sonucu olarak

Endotrakeal Yoldan İlaç Uygulama

  Hayatı tehdit eden acil durumlarda, örneğin CPR (Cardiopulmoner resusitasyon) esnasında entübasyon tüpü (ET) aracılığıyla hasta/yaralıya ilaç verilebilmektedir. Hasta/yaralıya damar yolu açılamadığı için intravenöz(IV) ilaç verilemediğinde ya da intraosseöz(IO) yol kullanılamıyor ise endotrakeal yoldan ilaç uygulaması yapılmalıdır.  Endotrakeal (ET) yol ile verilen ilaçlar: - E pinefrin - L idokain - V azopressin - A tropin - N aloksan (Entübasyon tüpünden verilen ilaçları ELVAN kısaltması ile aklınızda tutabilirsiniz) Yetişkinlerde ET yolu ile verilen ilaç dozu; IV dozun 2 ile 2.5 katı şeklindedir. Bu doz 10 ml serum fizyolojik (SF) ile sulandırılarak uygulanmaktadır. Çocuklarda ET yolu ile verilen ilaç dozu; IV dozun 10 katı şeklindedir.  Bu doz 5 ml SF ile sulandırılarak uygulanmaktadır. Uygulama Nasıl Yapılmalıdır? -Ekip arkadaşınız hastayı soluturken, verilecek ilacı uygun dozda ayarlayın. (20 ml'lik enjektör kullanmanızı tavsiye ederim) -Dozunuz hazır olduğunda, hastayı so

Tıpta Rönesans Nasıl Başladı?

  Ortaçağın sonlarında, deniz yollarının keşfedilmesi ile başlayan ekonomik rahatlamanın verdiği güç, otoriter kilisenin ortadan kalkması ve matbaanın icadı ile bilginin belli bir kesimin elinden çıkması ve yeni bir hayat görüşü ile yaşam tarzında meydana gelen değişimlere Avrupa’da Rönesans adı verilmektedir.  Rönesans ile orta sınıfın girişimciliği arttığı, kilisenin maddi gücünün zayıfladığı ve derebeylerinin sonu gelerek ulus devletlerin ortaya çıktığı görülmektedir.  Tüm bu gelişmelere paralel olarak tıp dünyasında da karanlık devir sona ererek uyanış başlamaktadır. Galen’in anatomisinin reddedilmesi, dönemin patoloji anlayışından uzaklaşılarak Hipokrat ve İslam hekimlerinin kitaplarının batı dillerine çevrilmesi tıpta rönesansın başlangıcı olarak kabul edilmektedir.    Avrupa’da Rönesans ile birlikte birçok hekimin modern tıp alanında çalışmalar yapmaya başladığı görülmektedir. Şimdi sırayla bunlara bakalım. Dini etkilerden arınmış tıbbın ilk adımı elbette  Andreas Vesalius ’tur.

Hangi konuya bakmak istersin?