Senaryo: Habip GOSTAK
Bu oyunu kaynak göstererek etkinliklerinizde kullanabilirsiniz.
Haggos Cafe Önü, içeride cafe müşterileri oturmaktadır.
Furkan okul çıkışı, elinde kitaplar dalgın yürümektedir.
Mehmet arabasını park edip Haggos Cafe’ye
girmek üzereyken, yanından geçmekte olan Furkan’ı fark eder:
girmek üzereyken, yanından geçmekte olan Furkan’ı fark eder:
Mehmet:
Vay
Furkan!
Furkan kendisine seslenen kişiye bakar ve tanır:
Furkan:
Mehmet!
Sarılıp öpüşürler.
Mehmet: Vay
be kaç yıl oldu.
Eeee, ne haber
kardeşim?
Furkan:
İyiyim
dostum, senden ne haber?
Mehmet:
İyiyim ben de. Hayırdır bu
kitaplar ne? Okuyor musun?
Furkan:
Evet
Mehmet:
Bırak kardeşim ya. Okul falan
boş iş, gel sana sanayiden uygun bir iş bulayım.
Furkan hafif umursamaz gülümser.
Furkan:
Eyvallah dostum, ben okuyacağım.
Sen ne iş yapıyorsun?
Mehmet:
Oto tamircisiyim. Kendi dükkanım
var. İyi kazanıyorum. İyi ki liseyi yarıda bırakıp mesleğe yöneldim.
Mehmet cafeyi göstererek: Gel, biraz oturalım şurada.
Birlikte Haggos Cafe’ye girerler.
Furkan ve Mehmet uygun bir yere otururlar.
Mehmet:
Burası
güzeldir.
Furkan:
Evet, güzel bir yer ama biraz
pahalı. Malum, üniversite yanı, ana cadde… Biz daha çok arka taraflardaki
mekanlarda takılıyoruz.
Mehmet:
Ortam yapmak açısından takılırım
buralara. Kardeş, okumakta para yok. Bak sen arka sokaklarda takılıyorsun ben
ön caddede. Arabamı bile aldım ben.
Mehmet arabasının anahtarını masaya koyar.
Furkan:
Hayırlı olsun dostum. İnşallah
mezun olduğumda ben de alacağım.
O sırada Garson gelir.
Garson:
Ne alırsınız
efendim?
Mehmet:
Hamburger,
patetes ve kola.
Furkan:
Ben bir çay alayım.
Mehmet, Furkan’a bakarak konuşur:
Mehmet:
Kardeş sadece çay olur mu ya?
Yesene bir şeyler.
Furkan:
Teşekkür ederim dostum aç
değilim.
Mehmet:
Hadi len oradan! Açlıktan miden
karnına yapışmış.
Mehmet, Garson’a bakarak devam eder:
Hamburger iki
oldu.
Garson kafasıyla onaylayarak masadan ayrılır.
Kardeş ye iç
keyfine bak, bendensin!
Furkan:
Teşekkür
ederim dostum.
Mehmet:
Eee Furkan,
hangi bölümde okuyorsun?
Furkan:
Paramedik
Mehmet:
Paramatik mi?
Furkan:
Paramedik,
paramedik.
Mehmet:
Ne iş yapacaksın?
Furkan:
Ambulansta, acil serviste hasta
yada yaralılara acil tıbbi müdahale sunacağım. Yani can kurtaracağım.
İnsanların en zor anında yanlarında olup onlara yardımcı olacağım.
Mehmet:
Öyleyse ben de bir can
kurtaranım. Bozulan arabaları tamir ediyorum. İnsanların zor anında yanlarında
oluyorum. Mesela motor arızasından yolda kalan araçlar oluyor. Gidip sorunu
çözüyorum.
Furkan:
Sen böyle deyince, aklıma geldi.
Ünlü kalp cerrahına otomobil
tamircisi alaylı bir ifadeyle; ‘Siz
insanların kalbini tamir ediyorsunuz, ben de arabaların.’der. Kalp Cerrahı,
Adamın bu sözünü duymazlıktan gelse de adam üsteler; ‘Motor arabanın kalbidir, sizin yaptığınız iş ile benim yaptığım iş
aynı’ deyince Kalp Cerrahı dayanamaz ve cevaplar: ‘Sıkıysa motoru çalışırken tamir etsene’
Mehmet duraksar. Utanır.
Garson siparişleri masaya getirir.
Mehmet iştahla yemeye başlar. Mehmet:
Abi çok güzel yapıyorlar ya.
Garson:
Afiyet olsun
efendim.
Garson masadan ayrılırken Furkan’ın cep telefonu
çalar. Furkan:
Müsaadenle
dostum.
Furkan masadan ayrılır, dışarıya çıkar.
…
Mehmet iştahla hamgurgerini yerken biranda tıkanır.
Elini boğazına götürür. Öksüremez. Yan taraftaki
masada oturanlardan birisi(Cafe Müşterisi-1)
durumu fark eder. Hemen yanına gelir. Cafe Müşterisi-1:
Adam boğuldu!
Cafedekiler biranda Mehmet’in etrafını sarar. Cafe
Müşterisi-2:
Adam ölüyor!
Cafe Müşterisi-1:
Biri hemen ambulansı
arasın!
Rabarba:
Eyvah!
Gidiyor!
Yazık ne
yapıcaz!
Sırtına vur,
sırtına!
Soğan yok mu,
soğan? Soğan koklatalım.
Furkan telefon konuşmasını bitirip içeriye girdiği
sırada Mehmet’in etrafındaki kalabalığı fark eder.
Koşarak gelir: Furkan:
Açılın! Açılın ben
paramediğim!
Furkan, Heimlich Manevrasıyla Mehmet’i kurtarır.
Mehmet, Garson’un verdiği suyu içtikten sonra,
Furkan’a bakar: Mehmet:
Kardeşim iyi ki
okumuşsun.
Hayatımı
kurtardın.
Sen
Bir Can Kurtaransın!
OYUN BİTER.
Yorumlar
Yorum Gönder