Dün
ajanslara düşen ‘Ambulansı yolcu servisine çevirdiler’ başlıklı haberde; özel
bir ambulans şirketine ait acil yardım ambulansında hasta yerine personel
taşındığına şahit olduk.
Ambulans hizmeti veren sağlık personellerinin,
özellikle de 112 camiasının bu olaydan olumsuz etkileneceği aşikardır.
Bakanlığımız
başta olmak üzere camianın her kesiminden çalışanlarca farklı alanlarda ‘Yaşama
Yol Ver’ projesi ile ambulanslara her durumda yol verilmesi gerektiğinin propagandaya
dönüştüğü ve olumlu sonuçların alındığı, ambulanslara karşı oluşmuş önyargının
kırılması aşamasında yaşanan bu olay, kabul edilebilir bir durum değildir!
Üstelik
durdurulan ambulansın üzerinde kırmızı şerit olmasına rağmen kayıtlarda nakil
ambulansı olduğu yani mavi şerit taşıması gerektiği ve sadece hasta naklinde
kullanılacak bir ambulans olduğu anlaşıldı. Oysa şirket tarafından, nakil
ambulansının servis aracı ve acil yardım ambulansı olarak kullanıldığı ortaya
çıkmıştır.
Yaşanan bu skandal ‘Amaç dışı yolcu taşımacılığı’ şeklinde verilen
bir trafik cezası olarak kalmamalıdır. Bu durum ortaya çıkıncaya kadar, söz
konusu acil görünümlü-nakil ambulansının kaç defa acil vakalarda
görevlendirildiği, hizmeti alan hasta/yaralıların acil durumlarının nasıl
tedavi edildiği ve hizmet karşılığında fatura edilen sağlık giderlerinin ülke
ekonomisine ne kadara mal olduğunun hesabı sorulmalıdır.
Bu
olay hakkında yapılacak soruşturma, ambulans sürücüsü ve arka kabindeki sağlık
görevlileri ile sınırlı tutulmamalıdır. Mavi şeritli ambulansı, kırmızı şeritli
ambulans gibi gösterip üstüne bir de servis aracı olarak kullanılması emrini
veren asıl sorumlular hakkında inceleme başlatılıp gerekli cezai yaptırımlar
uygulanmalıdır. Mavi şeritli ambulanslar acil müdahalede yetersizdir. Bu yüzden
sadece acil tedavi gerektirmeyen nakil vakalarında görevlendirilirler. Üstelik
özel ambulans ücretlendirmesinde daha ucuzdur.
Mavi
şeridi sökülüp kırmızı şerit yapıştırılan bu ambulans ile şirketin haksız kar
amacı güdüp gütmediği sorgulanmalı, acil müdahalede yetersiz olan bir ambulansı,
acil müdahale aracıymış gibi göstererek insan hayatını hiçe sayan böylesi bir
zihniyet acilen deşifre edilmeli, sistem bu tip insanlardan arındırılmalıdır. Yoksa, acil sağlık hizmeti veren tüm çalışanlar, kurum ve kuruluşlar Polonyalı
Muslukçular benzeri bir önyargının kurbanı olacaktır.
‘Polonyalı
Muslukçular’ kavramı, AB kamuoyunun yeni üye ülkelerden gelen ucuz iş gücünü
kabullenememesiyle literatüre geçmiştir. Bunun birçok nedeni vardır elbette.
Fakat bu sebeplerden birisi, ucuz iş gücünün kaliteyi düşürecek olması
önyargısıdır. Bundan ötürü Doğu Avrupa ülkelerinden gelen işçilerin, gelişmiş
Avrupa ülkelerince kabul görmeyişi sonucunda Avrupa Birliği’nde büyük bir
işsizlik ortaya çıkmıştır. Polonyalı Muslukçular sendromu olarak da bilinen bu
olay Avrupa Toplumu fikrini de derinden sarsmıştır.
Servis
aracı gibi kullanılan acil görünümlü-nakil ambulansını ulusal görsel basınla
tüm toplumun gözüne sokan özel bir ambulans şirketi yüzünden, görevini hakkıyla
yerine getirmeye çalışan diğer özel ambulans şirketlerinin ve 112nin itibarının
zedelenmesine, Bakanlığımızın, mesleki derneklerimizin ve ATT-Paramedik
kamuoyunun sessiz kalmamasını temenni ediyorum.
Habip GOSTAK
(Cankurtaran ve Zühre'nin Yazarı, Paramedik)
Yorumlar
Yorum Gönder