Ana içeriğe atla

Mevzuatlarda Acil Sağlık Hizmetleri Meslek Dalları

 

1928 yılında yayınlanan 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun (1), tıp mesleklerinin anayasası hükmündedir. Fakat acil sağlık alanındaki düzenlemelerin bu Kanun’da yıllar sonra, ülkemizdeki acil tıp ve acil sağlık hizmetleri sunumundaki gelişmelere paralel olarak yapılan değişikliklerde yer bulduğu görülmektedir (2).

Kanun’un 9’uncu maddesine dayanılarak, 1993 yılında Tababet Uzmanlık Tüzüğünde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tüzük, Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe girer. Böylelikle İlk ve Acil Yardım tıpta uzmanlık dalı olarak kabul edilir (3). Tüzükte tıpta uzmanlık eğitim süresinin ilk ve acil yardım bölümü için 3 yıl olduğu ifade edilmektedir. Daha sonra 2011 yılında yapılan düzenleme ile ilk ve acil yardım alanındaki uzmanlık süresi, 6225 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesinde düzenlenmiş ve 4 yıla çıkarılmıştır (4). Ayrıca tıpta uzmanlık ana dal adı ise acil tıp uzmanlığı şeklinde çizelgeye eklenmiştir.

2005 yılında 5371 Sayılı Kanun ile sağlık alanındaki birçok kanunda değişiklik yapıldı (5). Bunlardan birisi de Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’daki değişikliktir. Kanun’un 3’üncü maddesinin, ikinci fıkrasına şu ifadenin eklendiği görülmektedir: ‘Acil tıbbi yardım ve bakım ile sınırlı kalmak ve Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliğinde belirtilmek kaydıyla, acil tıp teknikerleri ile acil tıp teknisyenleri hastaya müdahale edebilir, bu hususta lazım gelen iş ve işlemleri yapabilirler. Hastane öncesi acil tıbbi yardım veren personel özel tip kıyafet giyer’(5371 Sayılı Kanun, Madde:7). Yapılan bu değişiklik ile Paramedik ve Acil Tıp Teknisyenlerine hastaya müdahale etme yetkisi verilmektedir.

Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’da 2005 yılında yapılan ATT ve paramediklere acil durumlarda hastaya müdahale yapma yetkisi ile ilgili düzenleme, aynı zamanda ilgili yönetmelikler ile pekiştirilir. Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği’nde 2007 yılında yapılan değişikliklerden birisi de paramedik ve ATT’lere verilen yetki ile alakalıdır. Yönetmeliğin 28’inci maddesinde: ‘Ambulans ve acil bakım teknikerleri ile acil tıp teknisyenleri, acil sağlık hizmetlerinde acil tıbbi yardım ve bakım ile sınırlı kalmak kaydıyla, Bakanlıkça belirlenen sertifikalı eğitim programlarını tamamlamak suretiyle hastaya müdahale ve bu hususta lazım gelen iş ve eylemleri yapabilirler’ ifadesine yer verilmektedir (6).

 Ayrıca, 2006 yılında yayınlanan Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları ile Ambulans Hizmetleri Yönetmeliği’nde bu hususun altını çizen düzenlemeler mevcuttur. Yönetmelik’te, acil yardım ambulanslarında en az bir hekim ve/veya paramedik olmak üzere en az üç personelin görev yapması gerektiğine dair ifadelere yer verilmektedir (7). Aralık 2007’de yapılan değişiklikte ise ‘ve/veya’ yerine ‘veya’ ifadesinin kullanıldığı görülmektedir. Düzenlemede, 7.12.2006 tarihli ve 26369 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları ile Ambulans Hizmetleri Yönetmeliği’nin 7’nci maddesinin birinci fıkrası şu şekilde değiştirilmiştir: ‘Acil yardım ambulanslarında en az üç personelden oluşan bir ekip görev yapar. Ekipte en az bir hekim veya ambulans ve acil bakım teknikeri, bir sağlık personeli ile bir şoför bulunur.’ Dolayısıyla bu düzenlemeden, acil yardım ambulanslarında; hekim yerine paramedik olmasının yeterli olduğu ya da hekim bulunmayan ambulanslarda paramedik bulunmasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.

Yukarıda bahsi geçen mevzuatlar ile hekimsiz acil yardım ambulanslarının çalışması yasal zemine oturtulmuş olsa bile acil durumlarda hasta ya da yaralılara uygulanacak tedavilerde, özellikle acil ilaçların uygulanması hususunda, yetki sorunu gündeme gelmiştir. Zira hastaya ilaç uygulama yetkisi kanuna göre hekimdedir. Nihayet, 2009 tarihinde acil sağlık alanında atılan adımın, çok daha önemli olduğu anlaşılmaktadır. Paramediklere ilaç uygulama yetkisini veren, Ambulans ve Acil Bakım Teknikerleri ile Acil Tıp Teknisyenlerinin Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Tebliğ Resmi Gazetede yayınlanır (8). Bu Tebliğ’e göre;  paramedikler, acil tıbbi yardım ve bakım ile sınırlı olmak kaydıyla ve zorunlu mezuniyet sonrası eğitimleri almak şartıyla, Tebliğ’de belirtilen akış şemalarına uygun olarak, hastaneye ulaşıncaya kadar, kabul edilen acil ilaçları ve sıvıları kullanma yetkisine sahiptir (Tebliğ, Madde 4).

 


Acil sağlık hizmetlerinin sunumu hususunda yapılan bir diğer düzenleme ise 2012 yılında, Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları ile Ambulans Hizmetleri Yönetmeliği’nde yapılan değişikliktir. Yönetmeliğin ambulans ve acil sağlık aracı personelini tanımlayan 7’nci maddesinde, acil yardım ambulanslarında en az üç personelden oluşan bir ekibin görev yapacağı ve bu personelden en az birinin; hekim veya paramedik veya Bakanlıkça belirtilen mezuniyet sonrası eğitim sertifikalarını tamamlayan bir ATT olması gerektiğinin zorunlu olduğu belirtilmektedir (9).

Dolayısıyla acil yardım ambulanslarında ATT’lerin de hekimsiz çalışabileceği anlaşılmaktadır. Ayrıca ATT ile Paramedikler, acil yardım ve hasta nakil ambulanslarında sağlık personeli, komuta kontrol merkezlerinde çağrı karşılama personeli olarak ve hastane acil servislerinde sağlık personeli olarak çalışabilecektir. Bu personel gerektiğinde ambulans aracının sürücüsü olarak görev üstlenecektir.

Tıp mesleklerinin ana mevzuatında ve bu mevzuata dayandırılan diğer yasal düzenlemeler ile acil sağlık hizmetleri alanındaki temel meslek gruplarının belirlendiğini ifade edebiliriz. 

Hastanelerde acil tıp uzmanları ve hekimler, hastanede öncesinde hekim, paramedik ve acil tıp teknisyenleri acil sağlık alanındaki sağlık meslekleri olarak kabul görmektedir.

Böylelikle acil sağlık hizmetlerinin sunumunda; kara ambulanslarından, acil yardım ambulanslarındaki üç kişilik ekipten en az birinin hekim veya paramedik veya Bakanlıkça belirtilen eğitim sertifikalarını tamamlayan acil tıp teknisyeni olması şartıyla sağlık personellerinden oluşabileceği anlaşılmaktadır.

Fakat 2014 yılında, yayınlanan 6514 Sayılı Kanun’un 20’nci maddesi ile Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 3’üncü maddesi değiştirilmiştir (10). Değişiklikte; 1219 Sayılı Kanun’un 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında geçen ‘ile acil tıp teknisyenleri’ ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. Şöyle ki; paramedikler ile acil tıp teknisyenlerine, acil yardım ambulansları için 2005 yılında Kanun ile verilen hastaya müdahale yetkisi, acil tıp teknisyenlerinden alınmaktadır. Bu durumda, acil yardım ambulansındaki üç kişilik ekipte, en az bir hekim veya paramedik bulunmasının zorunlu olduğu görülmektedir.

Çalışmamızın bu bölümünde, Ocak 2014 tarihinde, Kanun’daki bu değişiklikten ötürü ilgili yönetmeliklerde bir düzenleme yapılıp yapılmadığı araştırıldı. ASH Yönetmeliği’nde 29 Nisan 2014 tarihli bir değişiklik mevcut olduğu görüldü (11). Yönetmeliğin dayanak kısmı olan, 3’üncü maddesinin tamamen değiştirilmiş olduğu anlaşıldı. Bu dayanaklardan birisi de; 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasıdır. Yani 6514 Sayılı Kanun’daki değişiklik, yönetmeliğin dayanak kısmına işlenmiştir. Fakat istihdam edilecek personelin nitelikleri ile görev ve yetkilerinin yer aldığı 28’inci maddesinde bir değişiklik yapılmadığı, 2007 yılındaki düzenlemenin aynen kaldığı görüldü (6).

Yönetmelik’te 2014 yılında yapılan bir diğer değişiklik ise 10’uncu maddededir. Fakat bu madde, ATT ve paramediklerin görev ve yetki alanları ile ilgili değildir. Hatta ilginçtir ki, yapılan değişiklik ile 10’uncu maddenin birinci fıkrasının b bendinin birinci cümlesinde yer alan; B tipi istasyon tanımındaki  ‘(…), ekip içerisinde hekim bulunan’ ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır. ATT’lerin ambulanslarda hekimsiz çalışmaması gerektiği sonucunu ortaya çıkaran bir değişiklikten ötürü, Yönetmelik’te bu yönde bir düzenleme beklerken, ambulanslardaki hekim sayısını azaltmaya yönelik bir düzenleme yapılmış olması dikkat çekmektedir. Bu yüzden, 10’uncu maddedeki değişiklik için ilginçtir ifadesi kullanılmaktadır.  

Yukarıda ifade edildiği üzere Nisan 2014 tarihinde, Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği’nde bir değişiklik yapıldığı, ancak yapılan değişikliğin acil tıp teknisyenlerinden alınan yetkiyle ilgili olmadığı, Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları ile Ambulans Hizmetleri Yönetmeliği’nde ise 2014 yılında ve sonrasında bir değişiklik yapılmadığı görülmüştür. Dolayısıyla 6514 Sayılı Kanun ile ATT’lerden alınan yetki hususu çerçevesinde, ilgili yönetmeliklerde bir düzenlemeye gidilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, 2006 tarihli Yönetmelik’te yer alan ve 2012 yılında güncellenen (7): ‘Acil yardım ambulanslarında en az üç personelden oluşan bir ekip görev yapar. Ekipte en az bir hekim veya bir paramedik veya Sağlık Bakanlığınca belirlenmiş modül eğitimlerini tamamlamış bir acil tıp teknisyeni bulunur (Değişik:RG-10/4/2012-28260)’ ifadelerinin, 2014 tarihli 6514 Sayılı Kanun ile çeliştiği ve bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu düşünülmektedir. Çünkü yönetmelikler yasaya aykırı olamazlar.

Yönetmelik’teki ‘Hekim bulundurulmayan acil yardım ambulanslarında hasta kabininde nakil esnasında hastaya müdahale etmek üzere görev yapan personelden en az biri paramedik olmalıdır’ ifadesinden hareketle, günümüzde hizmet veren acil yardım ambulanslarının, bu şekilde ekiplerden oluşması gerektiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, paramediklerin hekimsiz acil yardım ambulanslarında görev alabileceği, acil tıp teknisyenlerinin ise yanında bir hekim ya da paramedik bulunmadan çalışmasının yasaya aykırı olacağı sonucu ortaya çıkmaktadır.

*Bu makale Habip GOSTAK tarafından kaleme alınmıştır. Kaynak göstermek kaydı ile bir bölümü alıntı şeklinde kullanılabilir. 

Kaynaklar:

1. Resmi Gazete (1928). 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun . 14 Nisan 1928. Sayı:863.

2. GOSTAK, Habip. Türkiye'de 112 Acil Sağlık Hizmetlerinin Tarihi (e-kitap). Bağlantı Linki: https://play.google.com/store/books/details?id=php2EAAAQBAJ : Google Play Kitaplar, 2022.

3. Resmi Gazete (1993). Tababet Uzmanlık Tüzüğünde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tüzük. 30 Nisan 1993. Sayı:21567.

4. Resmi Gazete (2011). 6225 Sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Kabul Tarihi:06/04/2011. RG Tarih:26 Nisan 2011. Sayı:27916.

5. Resmi Gazete (2005). Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu,Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanun,Devlet Memurları Kanunu ve Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ile SB Teşkilat ve Görevleri Hk.'da KHK'da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun. 5 Temmuz 2005. Sayı:25866.

6. Resmi Gazete (2007). Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik. RG Tarih:15.03.2007, Sayı:26463.

7. Resmi Gazete (2006). Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları ile Ambulans Hizmetleri Yönetmeliği. 7 Aralık 2006, Sayı: 26369.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SAMPLE Nedir?

Hasta ya da yaralının kişisel öz geçmişinin sorgulanmasında kullanılan soruların baş harflerinin kısaltılmasından oluşan SAMPLE, yapılacak tıbbi müdahalede yön göstericidir. Birinci değerlendirmesi yapılan hasta ya da yaralının bilinci açık ise ikinci değerlendirmeye hasta/yaralı ile konuşarak başlanmalı ve bu sayede tıbbi müdahaleler için bilgiler elde edilmelidir. İnsanların en zor anlarında onlarla iletişim kurmak zorunda olan ATT/paramedikler, etkin bir acil tıbbi müdahaleyi başlatabilmeleri için bilgi edinme işlemini belirli bir standart içerisinde ve bazı kurallara riayet ederek yapmalıdırlar. Kişisel öz geçmiş yapılacak tıbbi müdahalede yön gösterici olacaktır. Tıbbi geçmiş ya da kişisel öz geçmiş SAMPLE ile öğrenilir. SAMPLE (Hasta/yaralının Kişisel Öz geçmişi) Sings and Symptom (Belirti ve Bulgular): Hasta/yaralının şikayetleri ve sağlık personelinin muayenede elde ettiği tıbbi veriler. Allergies (Alerjileri): Hasta/yaralının herhangi bir madde yada ilaca karşı duyarlılığı...

Glaskow Koma Skalası (GKS)

Glaskow Koma Skalası (GKS) Glaskow Koma Skalası (GKS) hasta/yaralıların bilinç düzeyinin değerlendirilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Birinci değerlendirmede yer alan AVPU Skalasının ikinci değerlendirmedeki karşılığıdır da denilebilir. Glaskow Koma Skalasıyla, AVPU Skalasına göre daha detaylı bir bilinç değerlendirmesi yapılabildiğinden ikinci değerlendirmede kullanılır. Glaskow Koma Skalasında; göz açma, sözel ve motor yanıt değerlendirilerek hasta/yaralının bilinç düzeyi puanlandırılır. Glaskow Koma Skalasında puanlama, en kötü 3 puan en iyi 15 puan şeklindedir. Hasta/yaralının bilinç düzeyi değerlendirildiğinde GKS puanı; 3- 8 puan ise; Anlamlı nörolojik hasar olduğunu, 9- 12 puan ise; Orta dereceli nörolojik hasar olduğunu, 13- 14 puan ise; Hafif nörolojik hasar olduğunu gösterir. GERİ DÖN

Oksijen Maskeleri Nelerdir?

OKSİJEN MASKELERİ Oksijen maskeleri, ağız ve burnu içine alacak şekilde tasarlanmış, üzerinde küçük delikler bulunan, yumuşak kauçuk ya da şeffaf plastikten yapılmış, hasta/yaralıya oksijen verilmesini sağlayan araçlardır. Üzerinde bulunan burun klipsi ile lastiği maskenin yüze rahatça oturmasını sağlar. Maske alt kısmındaki özelliğine göre adlandırılır. Her tür maskenin alt kısmından oksijen kaynağına uzanan bir hortumu bulunur. Oksijen maskelerinin yetişkin ve pediatrik hasta/yaralılarda kullanılmak üzere değişik ebatları mevcuttur. Basit Yüz Maskesi Hastanın ağız ve burnunu içine alacak şekilde tasarlanmış, alt kısmında hortumu bulunan kauçuk ya da plastikten yapılmış maske çeşididir. Basit yüz maskesinin üzerinde nefes verme sırasında fazla gazların çıkışını sağlayan iki taraflı küçük delikler ve başa takmak için elastik bir bant ya da lastik bulunur. Yetişkin ve çocuklarda kullanılmak üzere çeşitli ebatlarda olan basit yüz maskesi ile hasta/yaralılara % 40-60 konsa...

Pratikte AVPU Skalası Uygulama Tekniği

ATT/Paramedik yerde yatan bir hasta/yaralının yanına diz çöker.  İki elini de hasta/yaralının omzuna koyar.  Bu şekilde hasta/yaralıdan gelebilecek ani bir fiziksel tepkiye karşı da kendisini korumuş olur. ATT/Paramedik, hasta/yaralının gözleri açık ise göz teması kurarak, gözleri kapalı ise sesini hafif yükselterek ‘İyi misiniz?’ diye sorar.  ‘İyiyim’ ya da ‘kötüyüm’ şeklinde bir cevap vermesini bekler.  Hasta/yaralının o an olumlu ya da olumsuz bir cevap vermesinden ziyade önemli olan yanıt vermesidir. ATT/Paramedik yanıt aldığında ikinci bir soru sorar; ‘İsminiz nedir?’  Hasta/yaralının ismini söylemesini bekler. Yanıt alındığında o an olay yerinde bulunan hasta yakınından, hastanın verdiği yanıtı onaylatır. İsminin Hikmet olduğunu söyleyen hasta/yaralının gerçek adı Hikmet ise bu durum hastanın kişi oryantasyonunun tam olduğunu gösterir.  Eğer hasta yakını yok ise hastanın kişi oryantasyonunu değerlendirmek için ATT/Paramedik ‘Ben...

Uygun boy airway nasıl belirlenir?

Uygun boy oral airway seçimi: Oral airway seçimi, hastanın yaşına, cinsiyetine ve fiziki görünümüne göre değişir. Teorik olarak, yetişkin erkeklerde 4-5 numara, yetişkin kadınlarda 2-3, gençlerde 2, çocuklarda 1-0, bebeklerde 00, yeni doğanlarda ise 000 numaralar kullanılır. Pratik uygulamalarda ise hasta/yaralının ön dişleri ile çenenin köşesi arasındaki mesafe ölçülerek veya dudak kenarından kulak memesine kadar uzunluğu olan airway seçilir.    GERİ DÖN:

Paramediklerin Görev ve Yetkilerinde Önemli Değişiklikler

Acil ilaç uygulama konusunda paramediklere bütün yollar serbest!  Paramediklere, ayrıca mekanik ventilasyon uygulama yetkisi verildi.  Ve artık iğne dekompresyon uygulaması yapabilecekler. İşte detaylar.  Acil Sağlık Hizmetleri (ASH)'nin sunumunda, özellikle hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinin baş aktörlerinden biri olarak kabul edilen paramedik mesleği ile ilgili bugüne kadar birçok gelişme sağlandı.  Bunlardan en önemlisi, 2005 yılında Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'da yapılan değişiklikle, belli sınırlar çerçevesinde hastaya müdahale yetkisinin verilmesidir.  Ardından 2006 yılında yayınlanan 26369 sayılı Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları ile  Ambulans Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelikte yapılan düzenlemeler ile hekim bulunmayan ambulanslarda paramedik bulundurma zorunluluğunu getirilmiştir.  2007 yılında yayınlanan, Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile pa...

Hasta/Yaralı Öyküsü Alma

Bilinci açık olan hasta/yaralının kendisinden, bilinci kapalı hasta/yaralılardan ise yakınlarından veya olaya şahit, çevrede bulunan insanlarla konuşarak olay yada hastalık hakkında tıbbi amaçlı bilgi toplama işlemine öykü alma denir.  Birinci değerlendirmesi yapılan hasta/yaralının bilinci açık ise ikinci değerlendirmeye hasta/yaralı ile konuşarak başlanmalı ve bu sayede tıbbi müdahaleler için bilgiler elde edilmelidir. İnsanların en zor anlarında onlarla iletişim kurmak zorunda olan ATT/paramedikler, etkin bir acil tıbbi müdahaleyi başlatabilmeleri için bilgi edinme işlemini belirli bir standart içerisinde ve bazı kurallara riayet ederek yapmalıdırlar.  Hasta/yaralı öyküsü alma şu şekilde yapılmalıdır; Hasta/yaralıya yakın oturulmalıdır:  ATT/Paramedik, hasta/yaralının kendisini rahat görebileceği, rahat duyabileceği ve sürekli göz teması kurabileceği bir yere oturmalıdır. ATT/paramedik, hasta/yaralıya kendisini tanıtmalıdır: ATT/Paramedik, ismini, unvanın...

Paramedik Öğretim Görevlisi Bulunamıyor!

Okullar öğretim görevlisi arıyor.  Hocalar sitem ediyor:  P aramedik bölümüne paramedik mezunu öğretim görevlisi bulamıyoruz diye. Haklısınız hocam! Biz de sitemkarız, sisteme ve içimizdeki 112 aşkına… İçimizdeki 112 sevgisi bizi bu hale getirdi, maalesef! Paramedik bölümünden mezun olduğumda, dikey geçiş ile lisans tamamlayabileceğim tek bölüm hemşirelikti. Oysa hemşire olduğumda 112’de çalışmama izin verilmeyecekti. O dönem, Çanakkale’de Afet Yönetimi bölümünün açıldığı zamanlardı.  Paramedik olarak mezun olan her gencin gönlünden geçiyordu burada okumak.  Ancak Acil Tıp Teknisyeni (ATT)mezunu yani Meslek Lisesi çıkışlı olduğumdan o bölüme geçmem imkansızdı.  Afet bölümü, düz liseye öncelik tanıyordu.  Üstelik Dikey Geçiş Sınavı (DGS)ile paramedik mezunu da almıyordu. Sözleşmeli olarak 112’de işe başladım.  Önlisans mezunu olarak kalmamalıydım. Lisans bitirmem gerekiyordu.  Ancak DGS ile tercih edebileceğim lisans bölümü hemşireliği bitirdiğim...

Defibrilasyon Aşamaları Nelerdir?

Ekili ve başarılı bir defibrilasyon yapabilmek için şu aşamalara uygun olarak işlem uygulanmalıdır: Defibrilatör hazır oluncaya kadar 30:2 CPR uygulanır. Monitör açılır. Derivasyon seç düğmesinden D II derivasyonu seçilir. Uygulanacak enerji seviyesi, enerji seç düğmesinden seçilir.  Monofazik 360 J- Bifazik: 150-200J Hasta/yaralının göğsüne kaşıkların yerleştirileceği yerlere elektro jel sürülür. Kaşıklara jel sürülmemelidir. İki kaşık birbirine değdirilmemeli ve ikisi aynı elde tutulmamalıdır. Kaşıklar sternum-apeks üzerine yerleştirilir. CPR’a ara verilerek, kalp ritmi değerlendirilir. Nabız kontrolü yapılır. Ritmin VF/nabızsız VT olduğundan emin olunur. Charge(yükle) düğmesine basılır. Kaşıklar hasta/yaralının üzerindeyken şarj edilmelidir. Defibrilasyonda kullanılacak enerji normal insanlarda fibrilasyona yol açabileceğinden yükleme esnasında defibrilasyon işlemini uygulayacak kurtarıcı tarafından çevrede bulunan herkes uyarılmalıdır. Kurtarıcı, hasta/yaralının ve çevrenin kur...

Hangi konuya bakmak istersin?