Kıymetli okurlarım; bu yazımda sizlere kamuoyunda sıkça gündeme gelen ‘Erkek başhemşire olur mu?’ diye başlayan ve sıkça tartışmalara neden olan bir konuyu açıklamak istiyorum.
Başhemşirelik kavramı, hemşirelik ile ilgili mevzuatlarda
yer alan ve özel hastanelerde devam ettirilen hemşirelik hizmetlerinin yönetim
ve organizasyonu işidir.
Sağlık Bakanlığı kamu hastanelerinde başhemşirelik diye bir
mevki, makam yoktur.
Sağlık Bakanlığı taşra teşkilat yapılanmasında 663 sayılı
Kanun Hükmünde Kararname ile başlayan sözleşmeli yöneticilik sürecinin
neticesinde ve sonrasında bir çok değişikliğe uğrayan, en son güncel hali ile
01/02/2018 tarih ve 7078 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 181. Maddesinde
yer alan ifadelere bakıldığında, Başhemşirelik yerini Sağlık Bakım Hizmetleri
Müdürü kavramı almıştır.
Dolayısıyla başhemşirelik diye bir makam olmadığından, kamuoyunda
başhemşirelik diye bilinen fakat aslında Sağlık Bakım Hizmetleri’nden sorumlu
bir yöneticiden bahsediyoruz.
Öncesinde, sağlık bakım hizmetleri neleri kapsar onu
açıklayalım: Sağlık tesisine başvuran hastaların kabulünden ayrılış işlemleri
tamamlanana kadar geçen süre içerisinde, müdavi hekimin teşhis, tedavi ve
rehabilitasyon hususlarındaki direktifleri dikkate alınarak hasta ve çalışan
hakları, güvenliği ile memnuniyeti ilkeleri çerçevesinde sunulan hizmetler ile
hastanın nakli, sosyal destek sağlanması, hizmete erişiminin
kolaylaştırılmasını sağlamaya yönelik sunulan hizmetlerin bütününe sağlık bakım
hizmetleri denilmektedir.
Sağlık bakım hizmetleri, sağlıkla ilgili tüm alanları
kapsadığına göre burada asıl önemli olan husus, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü
olarak kimlerin atanabileceği sorusudur.
Bu sorunun cevabı; sözleşmeli yöneticilik ile ilgili
mevzuatlarda mevcuttur. Çok detaya gerek yok. Özetle; lisans mezunu olmak, devlet
memurluğuna alınacaklarda aranan şartları taşımak ve kamu veya özel sektörde en
az beş yıllık bir deneyim olması yeterli kabul edilmektedir.
Yani hemşire olma şartı olmadığı gibi kadın ya da erkek
olarak cinsiyet de belirtilmemektedir. Zaten her iki soru da bu şartlar altında
lüzumsuzdur.
Zira sağlık bakım hizmetlerinde sadece hemşireler değil ebe,
paramedik, acil tıp teknisyeni, anestezi, diyaliz, ameliyathane, odyometri, tıbbi
görüntüleme gibi alanlarda teknisyen ve teknikerler ile hemşire yardımcısı vd. olmak
üzere 40’a yakın farklı sağlık meslek mensubu vardır.
Tüm bu meslek mensupları, görevlerini, almış oldukları
eğitim ve kazanmış oldukları bilgi ve beceriler doğrultusunda, sağlık hizmeti
sunumunun devamlılığı esasına bağlı olarak yaparken, bunlardan sorumlu olacak
müdürün sadece bir meslek mensubundan olması şartı uygun olmadığından, mevzuat
bu haliyle hazırlanmıştır.
Mevzuat böyle. Peki, uygulamada işler nasıl ilerliyor?
Evet, Başhemşire diye bilinen ama aslında Sağlık Bakım
Hizmetleri Müdürü olarak tanımlanan yöneticilik görevi için seçilecek meslek
mensubunun hemşire olması gerekmiyor. Bunu herkes kabul ediyor.
Ayak diretilen kısmı ise kadın olması gerektiği yönündeki yer yer tabu boyutundaki alışkanlıklardır. Bu alışkanlıkları devam ettirmek isteyenlerin vurguladıkları konu ise kadın ağırlıklı bir meslek mensubunu temsil edecek yöneticinin, kadın olması gerektiği yönündeki ısrarlarıdır.
Bu aslında, erkek ağırlıklı işlerin olduğu yerlerde, kadın yönetici olmasın demek gibi bir şey.
Diğer işlerde, zorlukları aşıp çalışma
hayatına giren kadınların, kariyer basamaklarını tırmanmak istediklerinde
karşılarına böyle cinsiyetçi bir engel koyulması (örneğin; belediye otobüsü süren bir kadın şoförün, belediyede ulaşım hizmetlerinden sorumlu bir müdür olmasının sırf kadın olmasından ötürü müdür yapılmaması) saçma değil mi? Saçma! O zaman
konu kapanmıştır.
Erkekten de Başhemşire* olur. Hem de çok güzel olur.
Örnekleri de var.
Bir diğer husus, kadınların özel sorunlarını kadın bir yöneticiye anlatması için Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü kadın olmalıdır yaklaşımını savunanlar da var.
Peki, kadın doktorlar sorunlarını neden yöneticisi
olan erkek bir başhekime anlatmak zorunda kalsın. Tüm başhekimleri kadın
doktorlardan yapalım diyen var mı?
Kadınlarımız bizlerin baş tacıdır. Her alanda temsili hak etmektedir. Ancak, cinsiyet belirtilmeyen bir görev de sırf kadın olmasını istemek yanlış olacaktır. Bu durumda, erkek hemşireler hiçbir zaman başhemşire* olmayacak mı? Bu ne etiktir ne yasaldır ne de vicdanidir.
Tıp Tarihi ve Etik Bilim Uzmanı
______________________
(*Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü)
Yorumlar
Yorum Gönder