Ana içeriğe atla

Defibrilasyonu Etkileyen Faktörler



Başarılı bir defibrilasyonu, etkili CPR, göğüs duvarı direnci, kullanılan oksijen, uygun düzeyde enerji seçimi ve uygun yöntemlerle uygulanan defibrilasyon işlemi belirler.


Göğüs Duvarı Direnci (Transtorasik Impedans)
Başarılı ve etkili bir defibrilasyon sağlanabilmesi için göğüs duvarı direncinin en aza indirilmesi gerekmektedir. Göğüs duvarında fizyolojik bir direnç vardır.
Göğüs duvarındaki direnç çok yüksek olursa, istenilen sonuç elde edilemez.
Transtorasik impedansı en aza indirmek için şu teknikler uygulanmalıdır:

Elektrotların pozisyonu:
Elektrotlar myokarddan geçecek elektrik akımını en üst düzeyde sağlayacak şekilde göğüs duvarına yerleştirilmelidir. Defibrilatörde yapışkanlı (jelli) elektrotlar veya metal plaka (kaşık/paddle) elektrotlar bulunabilir. Her ikisinde de elektrotların yerleştirileceği bölge aynıdır.

Sağ (üzerinde sternum, sternal ya da S yazan) elektrot; sternumun sağına, clavikulanın altına yerleştirilmelidir.

Sol(apex, apikal, A yazan) elektrot; sternumun sol tarafına, 4-5.interkostal aralıkta, ön aksiler hatta yerleştirilmesi gerekir.
Bu şekilde elektrotların sternum-apeks üzerine yerleştirilmesi standart bir pozisyondur.

Standart elektrot yerleştirilmesinin mümkün olmadığı durumlarda;
-Elektrotlardan biri önde sol prekordiyum üzerine, diğeri sol skapulanın hemen altına(anteroposterior) ve/veya,
-Elektrotlardan biri göğsün sağ, diğeri sol yan duvarlarına yerleştirilebilir. (Her iki koltuk altı hizasına-bilateral aksillar)

Elektrotlar yerleştirilirken, göğüs bölgesinde transdermal ilaçlı bantlar varsa sökülmeli, pacemaker (kalp pili) varsa elektrotlar 12-15 cm uzağına yerleştirilmelidir.

Elektrotların boyutu:
Elektrotların yetişkin ve çocuk boyutları vardır. Erişkin elektrotu 8-10 çapındadır. Erişkinlerde ve 10 kg üzerinde veya 1 yaşından büyük çocuklarda erişkin paddle kullanılır.

Defibrilatörlerde yetişkin elektrotları genelde çocuk elektrotlarına entegre edilmiş bulunur. Yetişkin elektrotları saat yönüne döndürülerek çıkartıldığında alttaki bölüm çocuk elektrotudur. Bu elektrotlar 10 kg altındaki çocuklarda kullanılır. Çocuklarda iki elektrot arasında 3 cm olması koşuluyla mümkün olan en büyük elektrot kullanılması önerilmektedir.

Elektrot kuvveti:
Elektrotlara defibrilasyon işlemi sırasında, yetişkinlerde yaklaşık 10 kg, çocuklarda 5 kg kuvvetinde basınç uygulanmalıdır. Elektrotların göğüs duvarına sıkıca yerleştirilmesi ve kuvvet uygulanarak defibrilasyon işlemi yapılması, elektrotlar ile deri yüzeyinde elektriksel akımı artıracağından göğüs duvarı direncini azaltır.
İletken ajan kullanılması:
Defibrilasyon işleminde elektrotların iletken ajanla kullanılması gerekmektedir. Jelli elektrotlarda iletken ajan kullanılmasına gerek yoktur. Fakat kaşık elektrotlarda mutlaka jel kullanılmalıdır. Elektrot ile deri arasındaki direnç bu sayede azaltılır.

Defibrilasyon için uygun jeller kullanılmalı, iletkenliği zayıf medikal (ultrason jeli vb.)jeller kullanılmamalıdır. Hastanın göğsüne elektrotların yerleştirileceği yerlere jel sürüldükten sonra kaşıklar yerleştirilmelidir.

Pratikte sıkça yapılan hatalardan birisi: Kaşığa sıvı elektro jel sürülüp, diğer kaşığa değdirilerek, elektrotların jellenmesi işlemidir.
Bu uygulama yanlış ve elektrotlar arasında jel bağlantısı oluşturabileceğinden, defibrilasyon esnasında dışarıdan elektrik akımı (kıvılcım) oluşturacağından risklidir.

Defibrilasyonun tekrarlanması:
Defibrilasyonun tekrarlanması transtorasik impedansı azaltır.
(Algoritmalara göre gerektiğinde)

Solunum fazı:
Defibrilasyon işleminde inspirasyon ve ekspirasyona dikkat edilmelidir.
Göğüs duvarı direnci ekspirasyon sonunda en düşük düzeydedir.
Defibrilasyonun solunumun bu fazında uygulanması etkinliğini artırır.

Göğüs duvarının tıraş edilmesi:
Göğsü çok kıllı hastalarda elektrotların deriye tam teması için düşünülebilir.
Fakat defibrilasyonda kaybedilen her saniyenin kalp kasında hasara neden olacağı unutulmamalıdır.

***Bu yazı Habip GOSTAK tarafından hazırlanmıştır. Kaynak göstermek şartıyla herhangi bir yayın organında yayınlanabilir, mesleki eğitim ve sunumlarda kullanılabilir. Beğendiğiniz yazıları sosyal ortamlarda paylaşabilir, öneri ve şikayetlerinizi tarafımıza ulaştırabilirsiniz.
***Görseller telif hakkına tabiidir.

İlginizi Çekebilir:





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Glaskow Koma Skalası (GKS)

Glaskow Koma Skalası (GKS) Glaskow Koma Skalası (GKS) hasta/yaralıların bilinç düzeyinin değerlendirilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Birinci değerlendirmede yer alan AVPU Skalasının ikinci değerlendirmedeki karşılığıdır da denilebilir. Glaskow Koma Skalasıyla, AVPU Skalasına göre daha detaylı bir bilinç değerlendirmesi yapılabildiğinden ikinci değerlendirmede kullanılır. Glaskow Koma Skalasında; göz açma, sözel ve motor yanıt değerlendirilerek hasta/yaralının bilinç düzeyi puanlandırılır. Glaskow Koma Skalasında puanlama, en kötü 3 puan en iyi 15 puan şeklindedir. Hasta/yaralının bilinç düzeyi değerlendirildiğinde GKS puanı; 3- 8 puan ise; Anlamlı nörolojik hasar olduğunu, 9- 12 puan ise; Orta dereceli nörolojik hasar olduğunu, 13- 14 puan ise; Hafif nörolojik hasar olduğunu gösterir. GERİ DÖN

Oksijen Maskeleri Nelerdir?

OKSİJEN MASKELERİ Oksijen maskeleri, ağız ve burnu içine alacak şekilde tasarlanmış, üzerinde küçük delikler bulunan, yumuşak kauçuk ya da şeffaf plastikten yapılmış, hasta/yaralıya oksijen verilmesini sağlayan araçlardır. Üzerinde bulunan burun klipsi ile lastiği maskenin yüze rahatça oturmasını sağlar. Maske alt kısmındaki özelliğine göre adlandırılır. Her tür maskenin alt kısmından oksijen kaynağına uzanan bir hortumu bulunur. Oksijen maskelerinin yetişkin ve pediatrik hasta/yaralılarda kullanılmak üzere değişik ebatları mevcuttur. Basit Yüz Maskesi Hastanın ağız ve burnunu içine alacak şekilde tasarlanmış, alt kısmında hortumu bulunan kauçuk ya da plastikten yapılmış maske çeşididir. Basit yüz maskesinin üzerinde nefes verme sırasında fazla gazların çıkışını sağlayan iki taraflı küçük delikler ve başa takmak için elastik bir bant ya da lastik bulunur. Yetişkin ve çocuklarda kullanılmak üzere çeşitli ebatlarda olan basit yüz maskesi ile hasta/yaralılara % 40-60 konsa

Hasta/Yaralı Öyküsü Alma

Bilinci açık olan hasta/yaralının kendisinden, bilinci kapalı hasta/yaralılardan ise yakınlarından veya olaya şahit, çevrede bulunan insanlarla konuşarak olay yada hastalık hakkında tıbbi amaçlı bilgi toplama işlemine öykü alma denir.  Birinci değerlendirmesi yapılan hasta/yaralının bilinci açık ise ikinci değerlendirmeye hasta/yaralı ile konuşarak başlanmalı ve bu sayede tıbbi müdahaleler için bilgiler elde edilmelidir. İnsanların en zor anlarında onlarla iletişim kurmak zorunda olan ATT/paramedikler, etkin bir acil tıbbi müdahaleyi başlatabilmeleri için bilgi edinme işlemini belirli bir standart içerisinde ve bazı kurallara riayet ederek yapmalıdırlar.  Hasta/yaralı öyküsü alma şu şekilde yapılmalıdır; Hasta/yaralıya yakın oturulmalıdır:  ATT/Paramedik, hasta/yaralının kendisini rahat görebileceği, rahat duyabileceği ve sürekli göz teması kurabileceği bir yere oturmalıdır. ATT/paramedik, hasta/yaralıya kendisini tanıtmalıdır: ATT/Paramedik, ismini, unvanını ve hangi kur

Uygun boy airway nasıl belirlenir?

Uygun boy oral airway seçimi: Oral airway seçimi, hastanın yaşına, cinsiyetine ve fiziki görünümüne göre değişir. Teorik olarak, yetişkin erkeklerde 4-5 numara, yetişkin kadınlarda 2-3, gençlerde 2, çocuklarda 1-0, bebeklerde 00, yeni doğanlarda ise 000 numaralar kullanılır. Pratik uygulamalarda ise hasta/yaralının ön dişleri ile çenenin köşesi arasındaki mesafe ölçülerek veya dudak kenarından kulak memesine kadar uzunluğu olan airway seçilir.    GERİ DÖN:

Nazal Kanül ile Oksijen Nasıl Uygulanır?

NAZAL KANÜL Hasta/yaralının burun deliklerine yerleştirilen, yaklaşık 1-1.5 cm uzunluğunda çıkıntıları olan, ince uzun polietilen ya da plastikten yapılmış iki ucu açık bir tüptür. Nazal kanül ile oksijen uygulaması basit, rahat ve güvenli bir yöntemdir. Oksijen alan hasta/yaralı konuşabilir, ağızdan bir şeyler yiyebilir. Nazal Kanül Ne Zaman Kullanılır? • Düşük yoğunlukta uzun süre oksijen alması gereken, •Tıbbi acili olan (SpO2 % 94’ün altında) ancak distreste olmamasına rağmen oksijen verildiğinde rahatlatılacağı düşünülen hastalarda, • Maske kullanamayan hasta/yaralılarda nazal kanül kullanılır. Nazal kanül ile verilecek oksijenin akım hızı 2-6 L/dk olacak şekilde ayarlanır. Daha fazla akım hızı ile oksijen verilmesi halinde burun mukozalarında ciddi tahrişler oluşturur ve hasta/yaralıya rahatsızlık verir. Ayrıca tedavinin istenilen etkisi elde edilemez. Nazal Kanül ile Oksijen Uygulamada Dikkat Edilecek Hususlar Oksijen mutlaka nemlendirilerek verilmelidir, Nazal k

Paramedik Öğretim Görevlisi Bulunamıyor!

Okullar öğretim görevlisi arıyor.  Hocalar sitem ediyor:  P aramedik bölümüne paramedik mezunu öğretim görevlisi bulamıyoruz diye. Haklısınız hocam! Biz de sitemkarız, sisteme ve içimizdeki 112 aşkına… İçimizdeki 112 sevgisi bizi bu hale getirdi, maalesef! Paramedik bölümünden mezun olduğumda, dikey geçiş ile lisans tamamlayabileceğim tek bölüm hemşirelikti. Oysa hemşire olduğumda 112’de çalışmama izin verilmeyecekti. O dönem, Çanakkale’de Afet Yönetimi bölümünün açıldığı zamanlardı.  Paramedik olarak mezun olan her gencin gönlünden geçiyordu burada okumak.  Ancak Acil Tıp Teknisyeni (ATT)mezunu yani Meslek Lisesi çıkışlı olduğumdan o bölüme geçmem imkansızdı.  Afet bölümü, düz liseye öncelik tanıyordu.  Üstelik Dikey Geçiş Sınavı (DGS)ile paramedik mezunu da almıyordu. Sözleşmeli olarak 112’de işe başladım.  Önlisans mezunu olarak kalmamalıydım. Lisans bitirmem gerekiyordu.  Ancak DGS ile tercih edebileceğim lisans bölümü hemşireliği bitirdiğimde, paramedik yetki ve sorumluluklarımı

SAMPLE Nedir?

Hasta ya da yaralının kişisel öz geçmişinin sorgulanmasında kullanılan soruların baş harflerinin kısaltılmasından oluşan SAMPLE, yapılacak tıbbi müdahalede yön göstericidir. Birinci değerlendirmesi yapılan hasta ya da yaralının bilinci açık ise ikinci değerlendirmeye hasta/yaralı ile konuşarak başlanmalı ve bu sayede tıbbi müdahaleler için bilgiler elde edilmelidir. İnsanların en zor anlarında onlarla iletişim kurmak zorunda olan ATT/paramedikler, etkin bir acil tıbbi müdahaleyi başlatabilmeleri için bilgi edinme işlemini belirli bir standart içerisinde ve bazı kurallara riayet ederek yapmalıdırlar. Kişisel öz geçmiş yapılacak tıbbi müdahalede yön gösterici olacaktır. Tıbbi geçmiş ya da kişisel öz geçmiş SAMPLE ile öğrenilir. SAMPLE (Hasta/yaralının Kişisel Öz geçmişi) Sings and Symptom (Belirti ve Bulgular): Hasta/yaralının şikayetleri ve sağlık personelinin muayenede elde ettiği tıbbi veriler. Allergies (Alerjileri): Hasta/yaralının herhangi bir madde yada ilaca karşı duyarlılığı

Özerklik İlkesi

1. GİRİŞ Etik, iyi-kötü, doğru-yanlış, fayda-zarar gibi kavramları inceler. Bu manada tıp etiği, doğru olan, hastanın iyiliğine yönelik ve fayda sağlayacak tedavilerin yapılmasını, zarar verecek, yanlış veya hastanın kötülüğüne yol açacak uygulamalardan kaçınmayı gerektirir.  Hekim ve sağlık mesleği mensubu kişilerin, hastaların tıbbi yararını gözetmesi esastır. Ancak, hastanın tedaviyi alıp almama konusunda yetkisinin olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir. Zira yasalar çerçevesinde insanlar, hayatları ile ilgili konularda seçme özgürlüğüne sahiptir. Dolayısıyla hastanın, kendisi ile ilgili verilecek tıbbi kararlarda söz sahibi olmayı istemesi en doğal hakkıdır.  Bu durumda ortaya çıkan kavram; özerkliğe saygı ilkesidir. Bu çalışmada, tıp etiğinde önemli etik ilkelerden biri olan, hastanın kendisi ile ilgili tıbbi kararları kendisinin vermesi olarak ifade edilen özerklik ilkesi ele alınmıştır.      2. ÖZERKLİK Türk Dil Kurumuna göre özerklik, bir topluluğun, bir kuruluşun ayrı

Ambulans Kazaları ve Tedbirler

Ambulans sürüş tekniklerine yeterince uyulmaması ve kaza yerinde yeterli güvenlik önlemlerinin  alınmaması sonucunda ambulans kazaları yaşanmaktadır. Ambulans kazalarında sağlık çalışanlarının ölüm, yaralanmalara maruz kalması, yetiştirilmiş personel  ve iş kaybına yol açmaktadır. Bu nedenle Paramedik/ATT sürüş tekniklerini bilmeli ve kaza alanında  gerekli tedbirleri uygulayabilmelidir. Paramedik ve Acil Tıp Teknisyenleri aynı zamanda iyi bir sürücü olmalıdır. Çünkü ambulans sürücülüğü hasta/yaralılara yapılan acil tıbbi müdahalenin bir parçasıdır.  Kırığı olan bir yaralının ambulansla naklinin nasıl sağlanacağı, kalp krizi geçirmekte olan bir hastanın ambulansla taşınması sırasında ne gibi kurallara uyulacağı acil tıbbi müdahalenin önemli detaylarıdır.  Bu yüzden günümüzde birçok acil yardım ambulansında sürücülüğü ATT ve paramedikler yapmaktadır. Paramedik bölümlerinden mezun olabilmek için B sınıfı ehliyet zorunluluğu bulunmaktadır. Fakat ATT  bölümlerinden mezun olanlard

Paramediklerin Görev ve Yetkilerinde Önemli Değişiklikler

Acil ilaç uygulama konusunda paramediklere bütün yollar serbest!  Paramediklere, ayrıca mekanik ventilasyon uygulama yetkisi verildi.  Ve artık iğne dekompresyon uygulaması yapabilecekler. İşte detaylar.  Acil Sağlık Hizmetleri (ASH)'nin sunumunda, özellikle hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinin baş aktörlerinden biri olarak kabul edilen paramedik mesleği ile ilgili bugüne kadar birçok gelişme sağlandı.  Bunlardan en önemlisi, 2005 yılında Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'da yapılan değişiklikle, belli sınırlar çerçevesinde hastaya müdahale yetkisinin verilmesidir.  Ardından 2006 yılında yayınlanan 26369 sayılı Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları ile  Ambulans Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelikte yapılan düzenlemeler ile hekim bulunmayan ambulanslarda paramedik bulundurma zorunluluğunu getirilmiştir.  2007 yılında yayınlanan, Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile paramedik görev ve yetkileri

Hangi konuya bakmak istersin?