Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Paramedik: Bir Mesleğin Varoluşu Belgeseli

En son yayınlar

Oksijen Tedavisinin İşe Yaradığı Nasıl Anlaşılır?

Oksijen tedavisine başlamaktaki amaç hasta/yaralının gereksinimi olan oksijen ihtiyacını sağlamaktır.  Bu nedenle başlanan tedavinin etkili ve yeterli olup olmadığının takibi yapılmalıdır.  Klinik gözlem, medikal cihazlar yardımıyla ve laboratuar teknikleriyle verilen tedavi izlenir.  • Klinik gözlem: Hasta/yaralının genel durumu, nefes alış verişi ve cilt rengine bakılarak yapılır.  • Medikal cihazlar yardımıyla takip: Kandaki oksijen seviyesini ölçen pulsoksimetre cihazı yardımıyla periferik oksijen saturasyonuna bakılır. Hemoglobin oksijen ile doyma yüzdesi olan periferik oksijen saturasyonu SPO2 şeklinde ifade edilir. Normal değeri % 95-100’dür.  Ayrıca ekspirasyon havasındaki karbondioksit miktarının(End- tidal CO2) ölçümünün yapılması da oksijen tedavisinin izlenmesinde kullanılan bir yöntemdir.  • Laboratuar teknikleriyle takip ise:  Arteriyel kan gazlarının değerlendirilmesi ile yapılır. Arteriyel kan gazları; oksijen, karbondioksit ve bikarbonattır. Plazmada dağılan oksi

Acil Sağlık Alanındaki Kavramlar ve Tanımlar

Hastane dışında meydana gelen ve insan yaşamını tehdit eden her türlü acil durumlarda, hayatın kurtarılması ve sakatlıkların en aza indirilmesi amacıyla sunulan sağlık hizmetleri, olay yerinde yapılacak ilk yardım müdahaleleri, ambulans ekipleri tarafından uygulanacak acil yardım ve hastanelerde sunulacak acil tedavilerin tamamıdır.  Acil sağlık, hastane öncesi ve hastane hizmetleri olmak üzere iki farklı boyutu olan, koordinasyon ve işbirliği gerektiren sağlık hizmetleridir. Dolayısıyla Acil Sağlık Hizmetleri (ASH) alanındaki kavram ve tanımlar bu çerçevede açıklanmaktadır. Acil Sağlık Hizmetleri: Acil hasta ya da yaralılara, özel eğitimli ekipler tarafından olay yerinde, nakil esnasında, sağlık kurum ve kuruluşlarında verilen sağlık hizmetleridir (1) . Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü: Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak görev yapan, ülke genelinde acil sağlık hizmetlerinin yönetimden sorumlu, afet ve acil durumlarda ulusal ve uluslararası görev üstlenen kuruluştur (2) . A

Mevzuatlarda Acil Sağlık Hizmetleri Meslek Dalları

  1928 yılında yayınlanan 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun (1) , tıp mesleklerinin anayasası hükmündedir. Fakat acil sağlık alanındaki düzenlemelerin bu Kanun’da yıllar sonra, ülkemizdeki acil tıp ve acil sağlık hizmetleri sunumundaki gelişmelere paralel olarak yapılan değişikliklerde yer bulduğu görülmektedir (2) . Kanun’un 9’uncu maddesine dayanılarak, 1993 yılında Tababet Uzmanlık Tüzüğünde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tüzük , Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe girer. Böylelikle İlk ve Acil Yardım tıpta uzmanlık dalı olarak kabul edilir (3) . Tüzükte tıpta uzmanlık eğitim süresinin ilk ve acil yardım bölümü için 3 yıl olduğu ifade edilmektedir. Daha sonra 2011 yılında yapılan düzenleme ile ilk ve acil yardım alanındaki uzmanlık süresi, 6225 sayılı Kanun ’un 10’uncu maddesinde düzenlenmiş ve 4 yıla çıkarılmıştır (4) . Ayrıca tıpta uzmanlık ana dal adı ise acil tıp uzmanlığı şeklinde çizelgeye eklenmiştir. 2005 yılında 5371 Sayılı Kanun

Birinci Değerlendirmede Nabız, Nabız Değerleri

Nabız; kalp atımının arterlerden hissedilmesidir.  Birinci değerlendirmede yer alan dolaşımın değerlendirilmesi; nabız kontrolüdür.  Nabız kontrolü büyük arterler yapılır ve nabız sayısına değil nabzın var olup olmadığına bakılır. Yetişkin ve çocuklarda nabız kontrolü karotis arterden veya femoral arterden yapılırken, bebek ve yenidoğanlarda nabız kontrolü brakial veya femoral arterden yapılır. Birinci değerlendirmede, nabız kontrolü (nabız var/yok) 5-10 saniye içerisinde yapılmalıdır.  Normal nabız değeri ise 1 dakika içerisindeki nabız sayıdır. Normal nabız değerleri şu şekildedir: ·          Yetişkin          : 60-100 sayı/dakika ·          Çocuk              : 80-120 sayı/dakika ·          Bebek              : 100-140 sayı/dakika ·          Yenidoğan      : 120-160 sayı/dakika Vücutta nabız alınan noktalar: ·          Karotis Arter   : Boyun bölgesinde, boynun ön kısmı ·          Femoral Arter : Kasık bölgesinde ·          Brakial Arter   : Kolun iç yüzünde ·

Faraş Sedye

Faraş (Kaşık, Kepçe, Scoop) Sedye Faraş Sedye, olay yerinde sırt tahtasının uygulanamadığı durumlarda hastayı yerinden hareket ettirmeden sedye üzerine almak için kullanılmaktadır.  Faraş sedye aktarma amaçlı kullanılan bir sedyedir. Yani hastayı yerinden alıp başka bir sedyeye koymak için kullanılmalıdır. Hasta taşımada kullanılmamalıdır. Uzun süreli taşımalarda açılma riski ve hastanın düşme olasılığı yüksektir.  Acil yardım ambulanslarında kullanılan faraş sedyelerin özellikleri : Güçlendirilmiş hafif alüminyum alaşımdan yapılmıştır. İki parça halinde ve hastanın boyuna göre ayarlanabilir özelliktedir.  Ağırlığı ortalama 10 kg, taşıma ağırlığı ise 150 kg'dır. Başta ve ayak kısmında kilit mekanizması ve hastayı sabitlemek için 3 adet emniyet kemeri bulunmaktadır. İlginizi çekebilir, tıklayın.

Vagal Manevralar Nasıl Uygulanır?

Dar QRS'li düzenli taşikardilerde, hasta stabil ise vagal manevralar uygulanmaktadır.  Dar QRS Taşikardi: QRS genişliğinin 0.12 sn.'den dar ve R-R mesafelerinin eşit olduğu taşikardilerdir. En sık görüleni atriyoventriküler nodal re-entry taşikardi (AVNRT=SVT)'dir. Bir diğeri ise atriyoventriküler re-entran taşikardi (AVRT)'dir. Ayrıca atriyal flutter (AF) de düzenli dar QRS'li taşikardi olarak izlenir.  Kısacası EKG'de dar QRS'li bir taşikardi görüldüğünde ve hastada anstabiil bulgular yoksa vagal manevra ile tedaviye başlanır.  Yetişkin hastalarda en etkili vagal manevralar; karotis masajı ve valsalva manevrasıdır.  Bu uygulamalar ile vagus üzerinden parasempatik uyarı ile AV iletimin gecikmesini sağlamak amaçlanır. Tüm düzenli dar QRS'li taşikardilerde uygulanabilmektedir. Karotis Sinüs Masajı Uygulaması Hasta monitörize edilmeli ve daima tek taraflı yapılmalıdır. Uygulamaya başlamadan önce damar yolu açılmış olmalıdır. Baş ekstansiyona getirilmeli, m

Özerklik İlkesi

1. GİRİŞ Etik, iyi-kötü, doğru-yanlış, fayda-zarar gibi kavramları inceler. Bu manada tıp etiği, doğru olan, hastanın iyiliğine yönelik ve fayda sağlayacak tedavilerin yapılmasını, zarar verecek, yanlış veya hastanın kötülüğüne yol açacak uygulamalardan kaçınmayı gerektirir.  Hekim ve sağlık mesleği mensubu kişilerin, hastaların tıbbi yararını gözetmesi esastır. Ancak, hastanın tedaviyi alıp almama konusunda yetkisinin olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir. Zira yasalar çerçevesinde insanlar, hayatları ile ilgili konularda seçme özgürlüğüne sahiptir. Dolayısıyla hastanın, kendisi ile ilgili verilecek tıbbi kararlarda söz sahibi olmayı istemesi en doğal hakkıdır.  Bu durumda ortaya çıkan kavram; özerkliğe saygı ilkesidir. Bu çalışmada, tıp etiğinde önemli etik ilkelerden biri olan, hastanın kendisi ile ilgili tıbbi kararları kendisinin vermesi olarak ifade edilen özerklik ilkesi ele alınmıştır.      2. ÖZERKLİK Türk Dil Kurumuna göre özerklik, bir topluluğun, bir kuruluşun ayrı

Hangi konuya bakmak istersin?