Ana içeriğe atla

Acil Sağlık Özelinde Marmara Depremi

1999 yılı ülkemiz açısından büyük bir felaketin yaşandığı yıl olmuştur. 17 Ağustos’ta meydana gelen Marmara Depremi ve 12 Kasım’daki Düzce Depremi büyük çapta can ve mal kayıplarının yaşandığı depremlerdir.

Bölgenin genişliği ve nüfus yoğunluğu nedeniyle çok fazla can kaybı ve yaralanmanın olduğu deprem aynı zamanda ciddi ekonomik kayıplara da neden olmuştur.

Marmara Depreminde 17.480 insanımız yaşamını yitirmiş, yaklaşık 44 bin kişi yaralanmıştır. Düzce’de yaşanan depremde ise 5 bine yakın yaralı ve 763 can kaybı meydana gelmiştir (1).

Sağlık Bakanlığı, depremin hemen ardından merkez teşkilatındaki kriz merkezi ile birlikte deprem bölgesindeki sağlık müdürlükleri bünyesinde sağlık kriz merkezleri oluşturmuştur (2).

Fakat, depremden en fazla etkilenen illerde etkin bir arama kurtarma faaliyeti ile yerel düzeyde komuta kontrol ve yardım hizmetlerinden söz edilmesi zordur (1).

Bu durum, acil sağlık hizmetleri açısından da böyledir. Depremde gerek sağlık yöneticilerinden gerek sağlık personellerinden ve ailelerinden ölenler olmuştur. Dolayısıyla afet bölgesi dışından gelecek sağlık personellerine acilen ihtiyaç duyulmaktadır.

Sağlık Bakanlığı ilk gün bölgeye 113 ambulans, 154 uzman hekim olmak üzere toplam 270 doktor, 197 hemşire ve 80 sağlık teknisyeni göndermiştir. İkinci gün bölgedeki sağlık personeli sayısı 880’e ulaşmıştır (1).

Marmara Depremi’nin kurtarma faaliyetleri başta olmak üzere birçok farklı boyutu olmakla birlikte, konumuz özelinde hastane öncesi acil sağlık hizmetleri bakımından değerlendirildiğinde acil yardım ambulansları ile acil yardım ekiplerinin diğer kurumlarla işbirliğinde çalıştığını ifade edebiliriz (3).

Sağlık Bakanlığı tarafından bölgedeki tüm illerde sağlık hizmetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi amacıyla bir genel müdür, bölge koordinatörü olarak görevlendirilmiştir (2).

Olay yerinde ilk müdahaleleri yapılan hastaların bir kısmı Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) işbirliği ile oluşturulan hava araçları ile bir kısmı da İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yapılan koordinasyon ile deniz araçları ile hasta ve yaralıların hastanelere sevki sağlanmıştır.

İstanbul, Bursa, Ankara başta olmak üzere çevre illerde boşaltılan hastanelere hastaların nakli yapılmıştır (2). Yaralıların çoğunluğu ambulans ağıyla İstanbul’daki hastanelere sevk edilmiştir (4).

Karayollarında sıkışan trafiği açmak ve ambulanslara yol verilmesini sağlamak amacıyla bazı insanların yollardaki özel araç sürücülerini farklı tekniklerle uyardıkları bilinmektedir. Yolların ambulans ulaşımı için açık tutulmasında eli sopalı bir grup gencin çok önemli katkıları olduğunu savunanlar bulunmaktadır (5).

Genel olarak değerlendirildiğinde Marmara depreminde kara, hava ve deniz üzerinden kurulan sevk zincirleri sayesinde, bölgede acil hizmetlerin aksamasına engel verilmeden, çevre illerde yaralılara sağlık hizmetleri sunulmuştur.

Depremin ertesi günü, bir ambulans istasyonundaki nöbet devir teslim tutanağına düşülen not ise o günleri anlatan tarihi bir belge niteliğindedir. ‘Sedye ve malzemelerin takibini yapmak mümkün değil’ ibaresinin yer aldığı belge, görenleri derin bir üzüntüye sokmaktadır (Resim-1) (6).

Marmara Depremi, ambulans ve ilk yardım hizmetlerinin tek bir merkezden planlanıp yönetilmesi gerektiğinin önemini göstermektedir (7).

Depremde yaşamını yitiren insanlarımızı saygıyla anıyor, benzer felaketlerin yaşanmamasını diliyorum..


Kaynakça

1. Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JİCA). Türkiye'de Doğal Afetler Konulu Ülke Strateji Raporu. Ankara : T.C. İçişleri Bakanlığı, 2004.

2. Demirhan, Nurhan. Türkiye'de 112 İlk ve Acil Yardım Hizmetleri ve Afetlerdeki Rolü. İstanbul : Nobel Tıp Kitabevleri, 2003. s. 5-20. 975-7051-32-2.

3. GOSTAK, Habip. Türkiye'de 112 Acil Sağlık Hizmetlerinin Tarihi. s.l. : Google Kitaplar, 2022.

4. Özşahin, Aysun ve Yazgan, Aytekin. Kızılhaç-Türk Kızılay Koordinasyon Toplantısı. [yazan] TTB Merkez Konseyi. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi ve 12 Kasım 1999 Bolu-Düzce Depremleri Sonrasında TTB Faaliyetleri. Ankara : Türk Tabipler Birliği, 2002, s. 67.

5. Özkan, Ayşegül Taylan. Acil ve Afet Tıbbında Eğitim ve Öğretim. [yazan] A.Serdar Esin, et al., et al. Sağlık Hizmetleri Yönetimi (24-28 Ekim 2000-Yalova) Kurs Notları. Ankara : Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı, 2001, s. 181-193.

6. Yakın Takip Gazetesi İnternet Sitesi. İşte O Acının Tutanağı. Yakın Takip Gazetesi (Kocaeli Yerel Gazetesi) İnternet Sitesi. [Çevrimiçi] 16 08 2019. [Alıntı Tarihi: 30 11 2021.] http://www.yakintakipgazetesi.com/haber/iste-o-acinin-tutanagi-h39778.html.

7. Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi ve 12 Kasım 1999 Bolu-Düzce Depremleri Sonrasında TTB Faaliyetleri. Ankara : Türk Tabipler Birliği, 2002.

 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SAMPLE Nedir?

Hasta ya da yaralının kişisel öz geçmişinin sorgulanmasında kullanılan soruların baş harflerinin kısaltılmasından oluşan SAMPLE, yapılacak tıbbi müdahalede yön göstericidir. Birinci değerlendirmesi yapılan hasta ya da yaralının bilinci açık ise ikinci değerlendirmeye hasta/yaralı ile konuşarak başlanmalı ve bu sayede tıbbi müdahaleler için bilgiler elde edilmelidir. İnsanların en zor anlarında onlarla iletişim kurmak zorunda olan ATT/paramedikler, etkin bir acil tıbbi müdahaleyi başlatabilmeleri için bilgi edinme işlemini belirli bir standart içerisinde ve bazı kurallara riayet ederek yapmalıdırlar. Kişisel öz geçmiş yapılacak tıbbi müdahalede yön gösterici olacaktır. Tıbbi geçmiş ya da kişisel öz geçmiş SAMPLE ile öğrenilir. SAMPLE (Hasta/yaralının Kişisel Öz geçmişi) Sings and Symptom (Belirti ve Bulgular): Hasta/yaralının şikayetleri ve sağlık personelinin muayenede elde ettiği tıbbi veriler. Allergies (Alerjileri): Hasta/yaralının herhangi bir madde yada ilaca karşı duyarlılığı...

Glaskow Koma Skalası (GKS)

Glaskow Koma Skalası (GKS) Glaskow Koma Skalası (GKS) hasta/yaralıların bilinç düzeyinin değerlendirilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Birinci değerlendirmede yer alan AVPU Skalasının ikinci değerlendirmedeki karşılığıdır da denilebilir. Glaskow Koma Skalasıyla, AVPU Skalasına göre daha detaylı bir bilinç değerlendirmesi yapılabildiğinden ikinci değerlendirmede kullanılır. Glaskow Koma Skalasında; göz açma, sözel ve motor yanıt değerlendirilerek hasta/yaralının bilinç düzeyi puanlandırılır. Glaskow Koma Skalasında puanlama, en kötü 3 puan en iyi 15 puan şeklindedir. Hasta/yaralının bilinç düzeyi değerlendirildiğinde GKS puanı; 3- 8 puan ise; Anlamlı nörolojik hasar olduğunu, 9- 12 puan ise; Orta dereceli nörolojik hasar olduğunu, 13- 14 puan ise; Hafif nörolojik hasar olduğunu gösterir. GERİ DÖN

Oksijen Maskeleri Nelerdir?

OKSİJEN MASKELERİ Oksijen maskeleri, ağız ve burnu içine alacak şekilde tasarlanmış, üzerinde küçük delikler bulunan, yumuşak kauçuk ya da şeffaf plastikten yapılmış, hasta/yaralıya oksijen verilmesini sağlayan araçlardır. Üzerinde bulunan burun klipsi ile lastiği maskenin yüze rahatça oturmasını sağlar. Maske alt kısmındaki özelliğine göre adlandırılır. Her tür maskenin alt kısmından oksijen kaynağına uzanan bir hortumu bulunur. Oksijen maskelerinin yetişkin ve pediatrik hasta/yaralılarda kullanılmak üzere değişik ebatları mevcuttur. Basit Yüz Maskesi Hastanın ağız ve burnunu içine alacak şekilde tasarlanmış, alt kısmında hortumu bulunan kauçuk ya da plastikten yapılmış maske çeşididir. Basit yüz maskesinin üzerinde nefes verme sırasında fazla gazların çıkışını sağlayan iki taraflı küçük delikler ve başa takmak için elastik bir bant ya da lastik bulunur. Yetişkin ve çocuklarda kullanılmak üzere çeşitli ebatlarda olan basit yüz maskesi ile hasta/yaralılara % 40-60 konsa...

Pratikte AVPU Skalası Uygulama Tekniği

ATT/Paramedik yerde yatan bir hasta/yaralının yanına diz çöker.  İki elini de hasta/yaralının omzuna koyar.  Bu şekilde hasta/yaralıdan gelebilecek ani bir fiziksel tepkiye karşı da kendisini korumuş olur. ATT/Paramedik, hasta/yaralının gözleri açık ise göz teması kurarak, gözleri kapalı ise sesini hafif yükselterek ‘İyi misiniz?’ diye sorar.  ‘İyiyim’ ya da ‘kötüyüm’ şeklinde bir cevap vermesini bekler.  Hasta/yaralının o an olumlu ya da olumsuz bir cevap vermesinden ziyade önemli olan yanıt vermesidir. ATT/Paramedik yanıt aldığında ikinci bir soru sorar; ‘İsminiz nedir?’  Hasta/yaralının ismini söylemesini bekler. Yanıt alındığında o an olay yerinde bulunan hasta yakınından, hastanın verdiği yanıtı onaylatır. İsminin Hikmet olduğunu söyleyen hasta/yaralının gerçek adı Hikmet ise bu durum hastanın kişi oryantasyonunun tam olduğunu gösterir.  Eğer hasta yakını yok ise hastanın kişi oryantasyonunu değerlendirmek için ATT/Paramedik ‘Ben...

Uygun boy airway nasıl belirlenir?

Uygun boy oral airway seçimi: Oral airway seçimi, hastanın yaşına, cinsiyetine ve fiziki görünümüne göre değişir. Teorik olarak, yetişkin erkeklerde 4-5 numara, yetişkin kadınlarda 2-3, gençlerde 2, çocuklarda 1-0, bebeklerde 00, yeni doğanlarda ise 000 numaralar kullanılır. Pratik uygulamalarda ise hasta/yaralının ön dişleri ile çenenin köşesi arasındaki mesafe ölçülerek veya dudak kenarından kulak memesine kadar uzunluğu olan airway seçilir.    GERİ DÖN:

Paramediklerin Görev ve Yetkilerinde Önemli Değişiklikler

Acil ilaç uygulama konusunda paramediklere bütün yollar serbest!  Paramediklere, ayrıca mekanik ventilasyon uygulama yetkisi verildi.  Ve artık iğne dekompresyon uygulaması yapabilecekler. İşte detaylar.  Acil Sağlık Hizmetleri (ASH)'nin sunumunda, özellikle hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinin baş aktörlerinden biri olarak kabul edilen paramedik mesleği ile ilgili bugüne kadar birçok gelişme sağlandı.  Bunlardan en önemlisi, 2005 yılında Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'da yapılan değişiklikle, belli sınırlar çerçevesinde hastaya müdahale yetkisinin verilmesidir.  Ardından 2006 yılında yayınlanan 26369 sayılı Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları ile  Ambulans Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelikte yapılan düzenlemeler ile hekim bulunmayan ambulanslarda paramedik bulundurma zorunluluğunu getirilmiştir.  2007 yılında yayınlanan, Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile pa...

Hasta/Yaralı Öyküsü Alma

Bilinci açık olan hasta/yaralının kendisinden, bilinci kapalı hasta/yaralılardan ise yakınlarından veya olaya şahit, çevrede bulunan insanlarla konuşarak olay yada hastalık hakkında tıbbi amaçlı bilgi toplama işlemine öykü alma denir.  Birinci değerlendirmesi yapılan hasta/yaralının bilinci açık ise ikinci değerlendirmeye hasta/yaralı ile konuşarak başlanmalı ve bu sayede tıbbi müdahaleler için bilgiler elde edilmelidir. İnsanların en zor anlarında onlarla iletişim kurmak zorunda olan ATT/paramedikler, etkin bir acil tıbbi müdahaleyi başlatabilmeleri için bilgi edinme işlemini belirli bir standart içerisinde ve bazı kurallara riayet ederek yapmalıdırlar.  Hasta/yaralı öyküsü alma şu şekilde yapılmalıdır; Hasta/yaralıya yakın oturulmalıdır:  ATT/Paramedik, hasta/yaralının kendisini rahat görebileceği, rahat duyabileceği ve sürekli göz teması kurabileceği bir yere oturmalıdır. ATT/paramedik, hasta/yaralıya kendisini tanıtmalıdır: ATT/Paramedik, ismini, unvanın...

Paramedik Öğretim Görevlisi Bulunamıyor!

Okullar öğretim görevlisi arıyor.  Hocalar sitem ediyor:  P aramedik bölümüne paramedik mezunu öğretim görevlisi bulamıyoruz diye. Haklısınız hocam! Biz de sitemkarız, sisteme ve içimizdeki 112 aşkına… İçimizdeki 112 sevgisi bizi bu hale getirdi, maalesef! Paramedik bölümünden mezun olduğumda, dikey geçiş ile lisans tamamlayabileceğim tek bölüm hemşirelikti. Oysa hemşire olduğumda 112’de çalışmama izin verilmeyecekti. O dönem, Çanakkale’de Afet Yönetimi bölümünün açıldığı zamanlardı.  Paramedik olarak mezun olan her gencin gönlünden geçiyordu burada okumak.  Ancak Acil Tıp Teknisyeni (ATT)mezunu yani Meslek Lisesi çıkışlı olduğumdan o bölüme geçmem imkansızdı.  Afet bölümü, düz liseye öncelik tanıyordu.  Üstelik Dikey Geçiş Sınavı (DGS)ile paramedik mezunu da almıyordu. Sözleşmeli olarak 112’de işe başladım.  Önlisans mezunu olarak kalmamalıydım. Lisans bitirmem gerekiyordu.  Ancak DGS ile tercih edebileceğim lisans bölümü hemşireliği bitirdiğim...

Defibrilasyon Aşamaları Nelerdir?

Ekili ve başarılı bir defibrilasyon yapabilmek için şu aşamalara uygun olarak işlem uygulanmalıdır: Defibrilatör hazır oluncaya kadar 30:2 CPR uygulanır. Monitör açılır. Derivasyon seç düğmesinden D II derivasyonu seçilir. Uygulanacak enerji seviyesi, enerji seç düğmesinden seçilir.  Monofazik 360 J- Bifazik: 150-200J Hasta/yaralının göğsüne kaşıkların yerleştirileceği yerlere elektro jel sürülür. Kaşıklara jel sürülmemelidir. İki kaşık birbirine değdirilmemeli ve ikisi aynı elde tutulmamalıdır. Kaşıklar sternum-apeks üzerine yerleştirilir. CPR’a ara verilerek, kalp ritmi değerlendirilir. Nabız kontrolü yapılır. Ritmin VF/nabızsız VT olduğundan emin olunur. Charge(yükle) düğmesine basılır. Kaşıklar hasta/yaralının üzerindeyken şarj edilmelidir. Defibrilasyonda kullanılacak enerji normal insanlarda fibrilasyona yol açabileceğinden yükleme esnasında defibrilasyon işlemini uygulayacak kurtarıcı tarafından çevrede bulunan herkes uyarılmalıdır. Kurtarıcı, hasta/yaralının ve çevrenin kur...

Hangi konuya bakmak istersin?