Ana içeriğe atla

Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği (Değerlendirme Yazısı)

Acil sağlık hizmetleri mevzuatları açısından 2000 yılı milattır. 

Çünkü 2000 yılında; acil sağlık hizmetlerinin yurt sathında eşit, ulaşılabilir, kaliteli, süratli ve verimli olarak yürütülmesini sağlamak maksadıyla Acil Sağlık Hizmetleri (ASH) Yönetmeliği yayımlandı (1)

ASH Yönetmeliği ile sağlık hizmeti sunan ve sağlık hizmeti ile ilgili olan bütün kurum ve kuruluşların uymakla mükellef oldukları esaslar ile bu kuruluşlar arasında koordinasyonun temin edilmesine ve Bakanlık tarafından yürütülecek olan acil sağlık hizmetlerinin sevk ve idaresine dair usul ve esaslar belirlendi.

ASH Yönetmeliği 10 bölüm ve 41 maddeden oluşmaktadır. 

Ayrıca yönetmeliğin, 2007 yılında yönetmelikte yapılan değişiklikle eklenen geçici 3.maddesi ile birlikte, 3 geçici maddesi bulunmaktadır.  Yönetmelik’te yapılan değişiklikler şu şekildedir:

  • ASH Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, RG Tarih: 24.03.2004, Sayı: 25412. 
  • ASH Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, RG Tarih: 15.03.2007, Sayı: 26463.
  • ASH Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, RG Tarih: 29.04.2014, Sayı: 28986.

Yönetmeliğin birinci bölümünde; amaç, kapsam, dayanak ve tanımlar yapılmaktadır. Buradaki birinci ve ikinci madde yayımlandığı ilk tarihten beri geçerliliğini korurken, 3’üncü maddesinde 2014 yılında değişiklik yapıldığı görülmektedir. Değişiklikte yönetmeliğin; 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanuna, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanuna,  2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye dayanılarak hazırlandığı ifade edilmektedir (2).

Yönetmelikte 4’üncü maddede yer alan tanımların bazıları 2004 yılında değiştirildiği görülmektedir (3)

Fakat yönetmelikte yer alan tanımlara baktığımızda, bazı tanımların örneğin; ‘Genel Müdürlük: Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünü’(Madde:4/b)ifade eder şeklindeki genel müdürlük tanımının, dayanak olarak gösterilen 663 Sayılı KHK’deki düzenlemelere uymadığı göze çarpmaktadır. Çünkü 663 Sayılı KHK ile Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü kurulmuştur (Madde:7/1-b) (4).

Yönetmelik’te, bir diğer tanımda ‘Şube Müdürlüğü: Acil sağlık hizmetleri Şube Müdürlüğünü (Madde:4/d)’ ifade eder şeklinde düzenlenmektedir. Fakat, 694 Sayılı KHK’nin 187’nci maddesiyle, 663 Sayılı KHK’nin 25’inci maddesi değiştirilmiştir (5)

Dolayısıyla, sağlık hizmetlerinin müdürlük adına yürütülmesi amacıyla il sağlık müdürlükleri bünyesinde başkanlıklar kurulmuştur. Buna istinaden günümüz hastane öncesi acil sağlık hizmetleri taşra teşkilatlanmasında acil sağlık hizmetleri şube müdürlüğü bulunmamaktadır. Acil sağlık hizmetleri alanında taşra teşkilatında acil sağlık hizmetleri başkanlığı ya da sağlık hizmetleri başkanlığı bulunmaktadır. Bununla ilgili ise Yönetmelik’te bir düzenleme olmadığı görülmektedir.

Yönetmeliğin 4’üncü maddesinde 2004 ve 2007 yıllarında yapılan değişikliklerle, yönetmelikte geçen tüm deyimlerin tanımları yapılmaktadır. 

Yönetmeliğin ikinci bölümünde, acil sağlık hizmetlerinin teşkili, sevk ve idaresi hususunda açıklamalar bulunmaktadır. Bu bölümde, acil sağlık hizmetlerinin ülke genelinde sunulabilmesi için, kesintisiz olarak, bir ekip anlayışı içinde yürütülmesi ve kısa zamanda ulaşılabilir olmasının esas olduğunun altı çizilmektedir. Acil sağlık hizmetlerinin bu esaslara göre, Bakanlığın koordinasyonunda kamu veya özel bütün kurum ve kuruluşların iştiraki ile ve tek merkezden yönetilmesini sağlamak maksadıyla, hizmetin yürütülmesi için acil sağlık hizmetlerinin teşkil olunduğundan bahsedilmektedir. Burada dikkat çekken bir husus ise, yönetmelik kapsamından Milli Savunma Bakanlığı’nın hariç tutulmasıdır (Madde:2).

Yönetmelik ile acil sağlık hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla Bakanlıkça görevleri ve üyeleri belirtilen Acil Sağlık Hizmetleri Danışma Kurulu, Acil Sağlık Hizmetleri Bölge Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi ve müdürlüklerce İl Acil Sağlık Hizmetleri Koordinasyon Komisyonu (ASKOM) teşkil edilmektedir.

Hizmetin sevk ve idaresinden ülke genelinde genel müdürlük sorumlu tutulmaktadır. Yönetmelik’te illerde acil sağlık hizmetleri, şube müdürlüğü tarafından denetlenir ve koordine edilir denilmekle birlikte mevcut sistemde ve yukarıda bahsi geçen kanuni düzenlemeler çerçevesinde ilgili başkanlık tarafından yapıldığı bilinmektedir. İl ambulans servisinin sevk ve idaresi 112 başhekimlik tarafından yürütülmektedir.

Yönetmelik’teki en önemli hususlardan birisi ise ‘Olağandışı durumlarda, lüzumu halinde bütün kamu kurum ve kuruluşlarına, özel hukuk tüzel kişilerine ve gerçek kişilere ait ambulans ve ekiplerin sevk ve idaresi başhekimlik tarafından yapılır’ düzenlemesidir. Bu husus yönetmeliğin amacını ortaya koymaktadır. Ve hatta bu yüzden bu yönetmelik, acil sağlık hizmetleri açısından bir milat özelliğindedir. Çünkü bu yönetmelik, gerektiğinde ambulans hizmetlerinin yönetimsel dağınıklığını gidermektedir.

Yönetmeliğin üçüncü bölümü acil sağlık destek ve hizmet birimlerinden oluşmaktadır. İllerde faaliyet gösteren bütün acil sağlık hizmet birimleri ve hizmetle ilgili diğer birimlerin, sundukları hizmet açısından Müdürlüğe karşı sorumlu olduğu bildirilen bu bölümde, temel hizmet birimleri ile destek hizmet birimlerine yer verilmektedir. Yönetmelik’te acil sağlık hizmetleri şube müdürlüğü, il ambulans servisi başhekimliği (merkez ve istasyonlar) ile hastane acil servisleri (ikinci ve üçüncü basamak özel-kamu hastanelerinin acil servisleri) temel hizmet birimleri olarak tanımlanmaktadır (3) (6). Birinci basamak sağlık kuruluşları, yataklı tedavi kurumları, sağlık hizmetleri ile ilgili hizmet veren kamu kurum ve kuruluşları ile acil sağlık hizmetleri ile ilgili hizmet sunan özel kuruluşlar ve şahıslar destek hizmet birimleridir (1).

Yönetmeliğin dördüncü bölümünde acil sağlık hizmetlerinde hizmetin akışı anlatılmaktadır. Beşinci bölümde personel ve eğitim konularına yer verilmektedir. Acil sağlık hizmetlerinde, merkez idare biriminde ve acil sağlık hizmet birimlerinde, hizmetin gerektirdiği niteliklere haiz olan personelin, 24 saat kesintisiz hizmet verilmesi esasına göre istihdam edileceği ifade edilen bu bölümde, yönetim ve saha personellerinin kriterleri çizilmektedir. Yönetim alanında istihdam edilecek personelin niteliklerinin 2004 yılındaki değişiklikle güncellendiği, istihdam edilecek personelin nitelikleri ile görev ve yetkilerinin ise 2007 yılında güncellenerek Yönetmelik metnine işlendiği görülmektedir.

Yönetmelik, acil sağlık hizmeti kapsamında istihdam edilen personelin, istihdam edildikleri alan ile ilgili eğitim veren kurumlardan mezun olması şartını getirmekle birlikte, görevleri ile ilgili eğitim programı bulunmayan personelin, Bakanlıkça belirlenecek hizmet içi eğitim programını tamamladıktan sonra acil sağlık hizmetinin ilgili birimlerinde istihdam edileceğini belirtmektedir. Ayrıca acil sağlık hizmet birimlerinde görev yapan personelin hizmet içi eğitime tabi tutulacağının altı çizilmektedir.

Yönetmeliğin altıncı bölümü iletişim sistemi konusunda düzenlemelerden oluşmaktadır. Madde 31’de telefon iletişimi konusu ele alınmaktadır: ‘Acil sağlık yardımı gerektiren olayların merkeze intikal ettirilmesi, bu hizmete tahsis edilmiş olan 112 numaralı telefon aracılığı ile veya diğer iletişim araçları vasıtası ile yapılır. Bu telefon numarası, merkez dışındaki kuruluşlar tarafından kullanılamaz ve bu maksatla başkaca bir üç rakamlı telefon numarası kullanıma tahsis edilemez (Değişik: RG-15.03.2007-26463).’ 32’nci madde telsiz iletişimi ile ilgili hususlar içermektedir.

Yönetmeliğin yedinci bölümü kayıt bildirim ve arşiv, sekizinci bölümü acil sağlık hizmetlerinin finansmanı ile ilgilidir. Acil sağlık hizmeti kapsamında sunulan hizmetleri geliştirmek ve idamesini sağlamak maksadıyla söz konusu hizmetlere ait bedelin yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre tahsil edileceği ifade edilmekle birlikte, sosyal güvencesi olmayıp ödeme gücü olmayanlardan ücret talep edilmeyeceği yasal bir güvence olarak sunulmaktadır. Yönetmeliğin onuncu bölüm son hükümleri içermektedir.

***Bu yazı Habip GOSTAK tarafından hazırlanmıştır. Kaynak göstermek şartıyla herhangi bir yayın organında yayınlanabilir, mesleki eğitim ve sunumlarda kullanılabilir. Beğendiğiniz yazıları sosyal ortamlarda paylaşabilir, öneri ve şikayetlerinizi tarafımıza ulaştırabilirsiniz.
***Görseller telif hakkına tabiidir.


İlginizi çekebilir:


  1. Resmi Gazete (2000). Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği. 11 Mayıs 2000. Sayı: 24046.
  2. Resmi Gazete (2014). Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik. RG Tarih:29.04.2014, Sayı:28986.
  3. Resmi Gazete (2004). Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik. RG Tarih:24.03.2004, Sayı:25412.
  4. Resmi Gazete (2011). 663 Sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname. 02 Kasım 2011. Sayı: 28103.
  5. Resmi Gazete (2017). 694 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname. 18 Ağustos 2017. Sayı: 30165.
  6. Resmi Gazete (2007). Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları ile Ambulans Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik. 4 Aralık 2007. Sayı:26720.

Yönetmelik Tam Metni İçin Tıklayın:

ACİL SAĞLIK HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Glaskow Koma Skalası (GKS)

Glaskow Koma Skalası (GKS) Glaskow Koma Skalası (GKS) hasta/yaralıların bilinç düzeyinin değerlendirilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Birinci değerlendirmede yer alan AVPU Skalasının ikinci değerlendirmedeki karşılığıdır da denilebilir. Glaskow Koma Skalasıyla, AVPU Skalasına göre daha detaylı bir bilinç değerlendirmesi yapılabildiğinden ikinci değerlendirmede kullanılır. Glaskow Koma Skalasında; göz açma, sözel ve motor yanıt değerlendirilerek hasta/yaralının bilinç düzeyi puanlandırılır. Glaskow Koma Skalasında puanlama, en kötü 3 puan en iyi 15 puan şeklindedir. Hasta/yaralının bilinç düzeyi değerlendirildiğinde GKS puanı; 3- 8 puan ise; Anlamlı nörolojik hasar olduğunu, 9- 12 puan ise; Orta dereceli nörolojik hasar olduğunu, 13- 14 puan ise; Hafif nörolojik hasar olduğunu gösterir. GERİ DÖN

Oksijen Maskeleri Nelerdir?

OKSİJEN MASKELERİ Oksijen maskeleri, ağız ve burnu içine alacak şekilde tasarlanmış, üzerinde küçük delikler bulunan, yumuşak kauçuk ya da şeffaf plastikten yapılmış, hasta/yaralıya oksijen verilmesini sağlayan araçlardır. Üzerinde bulunan burun klipsi ile lastiği maskenin yüze rahatça oturmasını sağlar. Maske alt kısmındaki özelliğine göre adlandırılır. Her tür maskenin alt kısmından oksijen kaynağına uzanan bir hortumu bulunur. Oksijen maskelerinin yetişkin ve pediatrik hasta/yaralılarda kullanılmak üzere değişik ebatları mevcuttur. Basit Yüz Maskesi Hastanın ağız ve burnunu içine alacak şekilde tasarlanmış, alt kısmında hortumu bulunan kauçuk ya da plastikten yapılmış maske çeşididir. Basit yüz maskesinin üzerinde nefes verme sırasında fazla gazların çıkışını sağlayan iki taraflı küçük delikler ve başa takmak için elastik bir bant ya da lastik bulunur. Yetişkin ve çocuklarda kullanılmak üzere çeşitli ebatlarda olan basit yüz maskesi ile hasta/yaralılara % 40-60 konsa

Hasta/Yaralı Öyküsü Alma

Bilinci açık olan hasta/yaralının kendisinden, bilinci kapalı hasta/yaralılardan ise yakınlarından veya olaya şahit, çevrede bulunan insanlarla konuşarak olay yada hastalık hakkında tıbbi amaçlı bilgi toplama işlemine öykü alma denir.  Birinci değerlendirmesi yapılan hasta/yaralının bilinci açık ise ikinci değerlendirmeye hasta/yaralı ile konuşarak başlanmalı ve bu sayede tıbbi müdahaleler için bilgiler elde edilmelidir. İnsanların en zor anlarında onlarla iletişim kurmak zorunda olan ATT/paramedikler, etkin bir acil tıbbi müdahaleyi başlatabilmeleri için bilgi edinme işlemini belirli bir standart içerisinde ve bazı kurallara riayet ederek yapmalıdırlar.  Hasta/yaralı öyküsü alma şu şekilde yapılmalıdır; Hasta/yaralıya yakın oturulmalıdır:  ATT/Paramedik, hasta/yaralının kendisini rahat görebileceği, rahat duyabileceği ve sürekli göz teması kurabileceği bir yere oturmalıdır. ATT/paramedik, hasta/yaralıya kendisini tanıtmalıdır: ATT/Paramedik, ismini, unvanını ve hangi kur

Uygun boy airway nasıl belirlenir?

Uygun boy oral airway seçimi: Oral airway seçimi, hastanın yaşına, cinsiyetine ve fiziki görünümüne göre değişir. Teorik olarak, yetişkin erkeklerde 4-5 numara, yetişkin kadınlarda 2-3, gençlerde 2, çocuklarda 1-0, bebeklerde 00, yeni doğanlarda ise 000 numaralar kullanılır. Pratik uygulamalarda ise hasta/yaralının ön dişleri ile çenenin köşesi arasındaki mesafe ölçülerek veya dudak kenarından kulak memesine kadar uzunluğu olan airway seçilir.    GERİ DÖN:

SAMPLE Nedir?

Hasta ya da yaralının kişisel öz geçmişinin sorgulanmasında kullanılan soruların baş harflerinin kısaltılmasından oluşan SAMPLE, yapılacak tıbbi müdahalede yön göstericidir. Birinci değerlendirmesi yapılan hasta ya da yaralının bilinci açık ise ikinci değerlendirmeye hasta/yaralı ile konuşarak başlanmalı ve bu sayede tıbbi müdahaleler için bilgiler elde edilmelidir. İnsanların en zor anlarında onlarla iletişim kurmak zorunda olan ATT/paramedikler, etkin bir acil tıbbi müdahaleyi başlatabilmeleri için bilgi edinme işlemini belirli bir standart içerisinde ve bazı kurallara riayet ederek yapmalıdırlar. Kişisel öz geçmiş yapılacak tıbbi müdahalede yön gösterici olacaktır. Tıbbi geçmiş ya da kişisel öz geçmiş SAMPLE ile öğrenilir. SAMPLE (Hasta/yaralının Kişisel Öz geçmişi) Sings and Symptom (Belirti ve Bulgular): Hasta/yaralının şikayetleri ve sağlık personelinin muayenede elde ettiği tıbbi veriler. Allergies (Alerjileri): Hasta/yaralının herhangi bir madde yada ilaca karşı duyarlılığı

Nazal Kanül ile Oksijen Nasıl Uygulanır?

NAZAL KANÜL Hasta/yaralının burun deliklerine yerleştirilen, yaklaşık 1-1.5 cm uzunluğunda çıkıntıları olan, ince uzun polietilen ya da plastikten yapılmış iki ucu açık bir tüptür. Nazal kanül ile oksijen uygulaması basit, rahat ve güvenli bir yöntemdir. Oksijen alan hasta/yaralı konuşabilir, ağızdan bir şeyler yiyebilir. Nazal Kanül Ne Zaman Kullanılır? • Düşük yoğunlukta uzun süre oksijen alması gereken, •Tıbbi acili olan (SpO2 % 94’ün altında) ancak distreste olmamasına rağmen oksijen verildiğinde rahatlatılacağı düşünülen hastalarda, • Maske kullanamayan hasta/yaralılarda nazal kanül kullanılır. Nazal kanül ile verilecek oksijenin akım hızı 2-6 L/dk olacak şekilde ayarlanır. Daha fazla akım hızı ile oksijen verilmesi halinde burun mukozalarında ciddi tahrişler oluşturur ve hasta/yaralıya rahatsızlık verir. Ayrıca tedavinin istenilen etkisi elde edilemez. Nazal Kanül ile Oksijen Uygulamada Dikkat Edilecek Hususlar Oksijen mutlaka nemlendirilerek verilmelidir, Nazal k

Paramedik Öğretim Görevlisi Bulunamıyor!

Okullar öğretim görevlisi arıyor.  Hocalar sitem ediyor:  P aramedik bölümüne paramedik mezunu öğretim görevlisi bulamıyoruz diye. Haklısınız hocam! Biz de sitemkarız, sisteme ve içimizdeki 112 aşkına… İçimizdeki 112 sevgisi bizi bu hale getirdi, maalesef! Paramedik bölümünden mezun olduğumda, dikey geçiş ile lisans tamamlayabileceğim tek bölüm hemşirelikti. Oysa hemşire olduğumda 112’de çalışmama izin verilmeyecekti. O dönem, Çanakkale’de Afet Yönetimi bölümünün açıldığı zamanlardı.  Paramedik olarak mezun olan her gencin gönlünden geçiyordu burada okumak.  Ancak Acil Tıp Teknisyeni (ATT)mezunu yani Meslek Lisesi çıkışlı olduğumdan o bölüme geçmem imkansızdı.  Afet bölümü, düz liseye öncelik tanıyordu.  Üstelik Dikey Geçiş Sınavı (DGS)ile paramedik mezunu da almıyordu. Sözleşmeli olarak 112’de işe başladım.  Önlisans mezunu olarak kalmamalıydım. Lisans bitirmem gerekiyordu.  Ancak DGS ile tercih edebileceğim lisans bölümü hemşireliği bitirdiğimde, paramedik yetki ve sorumluluklarımı

Özerklik İlkesi

1. GİRİŞ Etik, iyi-kötü, doğru-yanlış, fayda-zarar gibi kavramları inceler. Bu manada tıp etiği, doğru olan, hastanın iyiliğine yönelik ve fayda sağlayacak tedavilerin yapılmasını, zarar verecek, yanlış veya hastanın kötülüğüne yol açacak uygulamalardan kaçınmayı gerektirir.  Hekim ve sağlık mesleği mensubu kişilerin, hastaların tıbbi yararını gözetmesi esastır. Ancak, hastanın tedaviyi alıp almama konusunda yetkisinin olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir. Zira yasalar çerçevesinde insanlar, hayatları ile ilgili konularda seçme özgürlüğüne sahiptir. Dolayısıyla hastanın, kendisi ile ilgili verilecek tıbbi kararlarda söz sahibi olmayı istemesi en doğal hakkıdır.  Bu durumda ortaya çıkan kavram; özerkliğe saygı ilkesidir. Bu çalışmada, tıp etiğinde önemli etik ilkelerden biri olan, hastanın kendisi ile ilgili tıbbi kararları kendisinin vermesi olarak ifade edilen özerklik ilkesi ele alınmıştır.      2. ÖZERKLİK Türk Dil Kurumuna göre özerklik, bir topluluğun, bir kuruluşun ayrı

Paramediklerin Görev ve Yetkilerinde Önemli Değişiklikler

Acil ilaç uygulama konusunda paramediklere bütün yollar serbest!  Paramediklere, ayrıca mekanik ventilasyon uygulama yetkisi verildi.  Ve artık iğne dekompresyon uygulaması yapabilecekler. İşte detaylar.  Acil Sağlık Hizmetleri (ASH)'nin sunumunda, özellikle hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinin baş aktörlerinden biri olarak kabul edilen paramedik mesleği ile ilgili bugüne kadar birçok gelişme sağlandı.  Bunlardan en önemlisi, 2005 yılında Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'da yapılan değişiklikle, belli sınırlar çerçevesinde hastaya müdahale yetkisinin verilmesidir.  Ardından 2006 yılında yayınlanan 26369 sayılı Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları ile  Ambulans Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelikte yapılan düzenlemeler ile hekim bulunmayan ambulanslarda paramedik bulundurma zorunluluğunu getirilmiştir.  2007 yılında yayınlanan, Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile paramedik görev ve yetkileri

Ambulans Kazaları ve Tedbirler

Ambulans sürüş tekniklerine yeterince uyulmaması ve kaza yerinde yeterli güvenlik önlemlerinin  alınmaması sonucunda ambulans kazaları yaşanmaktadır. Ambulans kazalarında sağlık çalışanlarının ölüm, yaralanmalara maruz kalması, yetiştirilmiş personel  ve iş kaybına yol açmaktadır. Bu nedenle Paramedik/ATT sürüş tekniklerini bilmeli ve kaza alanında  gerekli tedbirleri uygulayabilmelidir. Paramedik ve Acil Tıp Teknisyenleri aynı zamanda iyi bir sürücü olmalıdır. Çünkü ambulans sürücülüğü hasta/yaralılara yapılan acil tıbbi müdahalenin bir parçasıdır.  Kırığı olan bir yaralının ambulansla naklinin nasıl sağlanacağı, kalp krizi geçirmekte olan bir hastanın ambulansla taşınması sırasında ne gibi kurallara uyulacağı acil tıbbi müdahalenin önemli detaylarıdır.  Bu yüzden günümüzde birçok acil yardım ambulansında sürücülüğü ATT ve paramedikler yapmaktadır. Paramedik bölümlerinden mezun olabilmek için B sınıfı ehliyet zorunluluğu bulunmaktadır. Fakat ATT  bölümlerinden mezun olanlard

Hangi konuya bakmak istersin?